Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11219 Esas 2017/545 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11219
Karar No: 2017/545
Karar Tarihi: 26.01.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11219 Esas 2017/545 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, eski dağıtıcısı olan davalı şirkete demirbaşlarını iade etmek istediğini ancak almadığını ve müvekkili şirkete fatura kestiğini iddia ederek davayı açmıştır. Mahkeme, davacının davalıya borçlu olduğuna karar vermiş fakat tedbir kararı bulunmadığına dair maddi bir bulgu olmadığından davacının tazminatla sorumlu tutulması hatalıdır. Bu hata düzeltilerek hüküm onanmıştır.

Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 72, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) geçici 3. madde, 1086 Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) madde 438/7.
19. Hukuk Dairesi         2016/11219 E.  ,  2017/545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, bayilik sözleşmesinin Rekabet Kurulu kararı ile 18.09.2010 tarihinden itibaren kalan süresinin geçersiz hale geldiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin başka bir dağıtıcı şirket ile akaryakıt bayilik sözleşmesi imzaladığını, eski dağıtıcısı olan davalı şirkete de demirbaşları iade etmek istediğini, ancak davalı şirketin demirbaşları almadığını ve anlamsız şekilde müvekkili şirkete iki adet fatura kestiğini, bu faturaların müvekkili şirketçe iade edildiğini, ayrıca davalı şirketten teminat mektubunun iadesinin istenildiğini, ancak iade edilmediğini, demirbaşları teslime hazır olduklarını iddia ederek müvekkili şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı şirketin müvekkili şirkete borçlu olduğunu, öte yandan yetkili mahkemenin de İstanbul Mahkemeleri olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığı ve ancak Rekabet Kurulu kararı gereğince bu sözleşmenin 18.09.2010 tarihinden sonra geçersiz hale geldiği, bu sebeple davacının 21.10.2010 tarihli 99-F-6330110 sayılı fatura içeriği intifa ivaz bedelinin kullanılmayan kısmı kadar davalı şirkete borçlu olduğu, 99-F-6329820 nolu faturaya konu market dışında diğer malların davalı tarafından davacıya teslim edildiği ve halen davacı tarafından da bu malların kullanıldığı, faturaya konu malların ikinci el değerlerinin belirlendiği 14.08.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre marketin bedeli düşüldükten sonra KDV dahil 121.628,50 TL tutarında davacının davalıya borçlu olduğu ve fatura bedeli olan 147.500,00 TL’den borçlu olunan 121.628,50 TL çıkarıldığında 25.871,50 TL tutarında davacının davalıya borçlu olmadığının tespit edildiği, davalının alacağının tahsilini önleyecek şekilde ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/293 değişik iş sayılı dosyası üzerinden tedbir kararı verildiği ve tedbir kararının da fiilen uygulandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davacının davalıya 21.10.2010 tarihli 99-F-6329820 sayılı faturadan dolayı 25.871,50 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, fazla istemin reddine, davacının 21.10.2010 tarihli 99-F-6330110 sayılı faturaya yönelik talebinin reddine, fiilen uygulanan ihtiyati tedbir nedeniyle reddedilen 176.187,43 TL’nin % 40’ı oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    (1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle bedele hükmedilen demirbaşların halen davacı tarafından kullanılmakta olduğunun saptanmış olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    (2)Dosya kapsamında İİK."nın 72. maddesi uyarınca verilmiş bir tedbir kararı bulunmamaktadır. Bu sebeple davacının tazminatla sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 HMK.nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bend uyarınca davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün (2) nolu bendinin hükümden çıkarılarak, değiştirilen bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdiren 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.