15. Ceza Dairesi 2019/14173 E. , 2020/7401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK"nın 158/1-j, 62, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK"nın 204/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, ...... şubesine kredi teminatı olarak, keşidecisi katılan ... olarak görünen, 15/12/2008 tarihli 17.500 TL bedelli, 10/09/2008 tarihli 12.500 TL bedelli, 15/08/2008 tarihli 12.500 TL bedelli, 31/07/2008 tarihli 12.500 TL bedelli ve 25/12/2008 tarihli 17.500 TL bedelli çekleri ciro ederek bankaya verdiği, çeklerdeki imzanın katılan ..."ya ait olmadığının tespit edildiği, bu çeklerde ilk ciranta olarak sanığın isminin bulunduğu, katılan ..."in ifadesinde, sanık ile aralarında ticari ilişki olmadığını ve bu çekleri kendisinin keşide etmediğini, çeklerin kaybolduğunu farkedince ödemeden men talimatı verdiğini beyan ettiği, bu şekilde sanığın atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
A- Katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılan hakkında mahkemece suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin verilen kararın CMK"nın 223. maddesine göre hüküm niteliğinde olmadığı ve temyizinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; katılan vekilinin anılan karara yönelik vaki temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B- Sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın aşamalarda değişiklik göstermeyen savunmalarında, suça konu çekleri yanında çalışan tanıklar ... ve ...aracılığıyla katılan ...’dan hatır çeki olarak aldığını ve önceden alınan kredi için bankaya teminat olarak verdiğini, çeklerin kısmi bedellerini de ...’nun hesabına yine ... aracılığıyla gönderdiğini, kalan kısmı da elden verdiğini, çeklerin kendisine imzalı olarak geldiğini, borcunu inkar etmediğini, işleri kötü gittiği için ödeme yapamadığını beyan etmesi, tanık olarak dinlenen ...’in de sanık savunmasını doğrulaması ve katılandan hatır çekleri alarak sanığa verdiğini, bu çekleri kendisinin doldurup imzaladığını, çek bedellerinin katılan...’nin hesabına kendisi tarafından yatırıldığını, katılan ...’in bu çeklerin bankaya teminat olarak verildiğinden haberdar olduğunu ifade etmesi, katılan ...’ya ait banka hesap ekstrelerinin de bu beyanlarla örtüşüyor olması karşısında, sanığın atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğine dair, mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ve ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı cihetle; sanığın, müşteki bankadan daha önce çektiği kredi borcu nedeniyle suça konu çekleri teminat olarak verdiği Girişim Varlık Yönetimi A.Ş’nin 08/07/2013 havale tarihli dilekçesi içeriğinden anlaşılmakla; sanığın atılı suçlardan beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık müdafiinin, 09/07/2015 tarihli dilekçesi ile müvekkili hakkında lehe hükümlerin uygulanmasını talep etmesi karşısında, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hükmolunan adli para cezasının, TCK"nın 52/4. maddesi gereğince taksitlendirilip taksitlendirilmeyeceğine yönelik olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.