5. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14305 Karar No: 2016/3758 Karar Tarihi: 29.02.2016
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/14305 Esas 2016/3758 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2015/14305 E. , 2016/3758 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması nedeniyle bulunduğu yerde korunması mümkün olmayan yapı bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, imar uygulaması nedeniyle bulunduğu yerde korunması mümkün olmayan yapı bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının 18.07.2005 tarihinde satın almak suretiyle edindiği 32379 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ve üzerinde bulunan gecekondusunun, ıslah imar planı uygulamasına tabi tutularak , davacıya tapulu mülkiyeti nedeniyle başka yerdeki imar parsellerinden hisse verildiği, gecekondunun ise imar planında yol güzergahında kalması nedeniyle Keçiören Belediye Encümeninin 04.08.2011 tarihli kararı ile kamulaştırılmasına karar verilerek, davacı ile Belediye arasında kamulaştırılan gecekondu bedeli ile ilgili olarak 07.07.2014 tarihinde uzlaşma sağlandığı, idarece uzlaşılan bedelin hazır edildiği hususunda davacıya 22.08.2014 tarihinde tebligat yapılmakla beraber davacının tebliğden imtina ettiği anlaşılmıştır. 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 8/6. maddesinde “İdarece anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırkbeş gün içinde, tutanakta belirtilen bedel ödenmeye hazır hale getirilerek, bu durum malike veya yetkili temsilcisine yazı ile bildirilir...” hükmü yer almakta olup, davalı idare 45 günlük süre geçtikten sonra davacıya bildirimde bulunduğundan uzlaşma tutanağının hukuken geçerliliği kalmamıştır. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilip, talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle H.U.M.K"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.