12. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/5786 Karar No: 2014/8187 Karar Tarihi: 20.03.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/5786 Esas 2014/8187 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2014/5786 E. , 2014/8187 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 23. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/09/2013 NUMARASI : 2013/835-2013/752
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı Ş.. B.."in vekili tarafından borçlu aleyhine ilamsız icra yolu ile takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak alacaklının takipten önce öldüğünü ve ölü kişinin takip yapamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. Bilindiği gibi dava şartlarından biri de taraf ehliyetidir. Hukuk davalarında olduğu gibi icra takibinin taraflarının da, taraf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Gerçek kişilerin kişiliği ve bununla birlikte medeni haklardan istifade ehliyeti ölüm ile son bulduğundan (T.M.K. Md.28, 1), ölmüş bir kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 04.05.1978 gün ve 4-5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı"nda da belirtildiği üzere ölü kişi aleyhine takip yapılamaz. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 513/1. maddesine (818 sayılı kanun 397/1. maddesine) göre vekalet verenin ölümü ile vekalet ilişkisi sona ereceğinden, vekalet verenin sağlığında düzenlediği vekaletname ile yetkili kıldığı vekili (avukatı), vekalet verenin ölümünden sonra onun adına dava (takip) açamaz. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, süresiz şikayete tabidir. İcra dairesine bu hususta yapılan itiraz, icra mahkemesine şikayette bulunulmasını engellemez. Somut olayda, alacaklı Ş.. B.."in takipten önce 12.03.2006 tarihinde öldüğü dosyaya sunulan nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Mahkemece anılan husus re"sen dikkate alınarak borçlu adına başlatılan takibin iptaline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.