3. Hukuk Dairesi 2019/1043 E. , 2019/6371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz, davalı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kurumun su abonesi olduğunu, aboneliğin 2007 yılında davalı kuruma devredildiğini, 2008 - 2009 yıllarını kapsar şekilde 10.720,81 TL tutarında fatura tahakkuk ettirildiğini, bahse konu fatura bedelinin fahiş ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, fatura bedelinin tahsili amacıyla hakkında icra takibi başlatıldığını ileri sürerek; borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının, davalı kurumun su abonesi olduğunu, aboneliğin 10/09/2007 tarihinde kendilerine devredildiğini, devir tarihinden itibaren aboneliğe ait ... numaralı sayacın tüketim kaydetmediğinin tespit edildiğini ve 10/04/2009 tarihinde ... numaralı yeni sayaçla değiştirildiğini, davacı aboneye 06-07-08-09-10-11-12 / 2008 ile 01-02-02-04/ 2009 dönemlerine ait aylık bakım ücreti ile birlikte İZSU Tarifeler Yönetmeliğinin 16/A maddesi uyarınca, sayacın çalışmadığı 09/09/2007 - 10/04/2009 tarihleri arası döneme ait, yeni sayacın ( ... seri numaralı sayacın) tüketimleri baz alınarak 6.294,72 TL tutarında kıyas su bedeli tahakkuk ettirildiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının 23/12/2011 son ödeme tarihli 1.970,00 TL bedelli faturadan 80,02 TL tutarında borçlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacının İzmir 19. İcra Müdürlüğü"nün 2010/9277 takip sayılı dosyasında 980,20 TL asıl alacak, 96,80 TL işlemiş faizden borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 13.10.2014 tarihli ve 2014/6119 E., ... K. Sayılı ilamı ile, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulduğu, ayrıca kurulan hükmün, talep, mahkemece esas alınan bilirkişi raporu ve icra dosyasıyla uyumlu olmadığı, gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, davacının İzmir 19. İcra Müdürlüğü"nün 2010/9277 takip sayılı dosyasında 580,20 TL asıl alacak, 96,80 TL işlemiş faizden borçlu olduğunun tespitine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 30.09.2015 tarih ve ... E. , 2015/14713 K. Sayılı ilamı ile, "...İZSU Taifeler Yönetmeliği 16/c maddesi gereği ilk abonelik yılı bittikten sonra çalışmayan aboneliklerde yıllık sarfiyat ortalaması baz alınarak ilgili dönem tarifelerinin hesaplanacağı düzenlenmiş olmakla 248873 seri numaralı sayacın tüketimlerinin baz alınması yerinde olmuştur. Ancak; mahkemece dava dışı Menemen Belediyesi tarafından düzenlenen endeks dönemlerinin ihtilafsız olduğu kabul edilerek, bu dönemler nazara alınarak kıyas yapılarak Tarifeler Yönetmeliği 16. Maddesi gereği rapor düzenlenmesi talep edildiği halde, makina mühendisi bilirkişi tarafından aboneye ait sayacın yalnızca 01.04.1994 ila 01.06.1995 tarihleri arası tüketimi baz alınarak, hesap yapılması isabetli olmamıştır. O halde ; mahkemece, İZSU Tarifeler Yönetmeliği 16/c maddesi gereği aboneliğe ait önceki ... seri numaralı sayacın yıllık sarfiyat ortalaması alınarak yeniden alınacak uzman bilirkişi raporundan sonra; oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle, bozulmuştur.
Mahkemece ikinci bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ise; davanın kısmen kabulüne, davacının İzmir 19. İcra Müdürlüğü"nün 2010/9277 sayılı takip dosyasına takip tarihi itibariyle 6.941,59 TL asıl alacak, 1.921,58 TL işlemiş faiz, 345,88 TL KDV olmak üzere toplam 9.209,05 TL den borçlu olduğunun tespitine, kalan kısımdan borçlu olmadığının tespitine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz, davalı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiştir.
Mahkemece, her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.)
Dairemizin 30.09.2015 tarih ve ... E. , 2015/14713 K. sayılı bozma ilamında; davacının sorumlu olduğu tüketim bedeli hesaplamasının, İZSU Tarifeler Yönetmeliğinin 16/c maddesi uyarınca, aboneliğe ait önceki 248873 seri numaralı sayacın yıllık sarfiyat ortalaması alınarak yapılması açıkça ifade edilmesine ve mahkemece de bozma ilamına uyulmasına rağmen; hükme esas alınan 03/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda, 10/04/2009 tarihinde takılan ... seri numaralı yeni sayacın, ...,... tarihleri arası döneme ait tüketim endeksi dikkate alınarak, kıyaslama yoluyla ilgili dönem tarifesinin hesaplandığı anlaşılmış olup, bozma ilamında belirtilen ilkeler gözetilmeksizin alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; dava konusu 09/09/2007 - 10/04/2009 tarihleri arası döneme ait fatura bedelinden davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti noktasında, Dairemizin 30.09.2015 tarih ve ... E. , 2015/14713 K. sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere, hesaplamanın, İZSU Tarifeler Yönetmeliğinin 16/c maddesi gereği aboneliğe ait önceki ... seri numaralı sayacın yıllık sarfiyat ortalaması baz alınarak hesaplamanın yapılması gerektiği gözetilerek, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; bozma gerekleri yerine getirilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ve yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine,6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.