Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11060 Esas 2017/541 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11060
Karar No: 2017/541
Karar Tarihi: 26.01.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11060 Esas 2017/541 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, senette müvekkilinin babası ve müvekkilinin düzenleyen olarak gözüktüğü ancak babasının senet düzenlenme tarihinden önce öldüğü için açığa imzalı senedin davalı tarafından doldurulduğunu ve senette yazan miktarın yıllar önce ödendiğini iddia eden davacı tarafından açılmıştır. Mahkeme davacının iddialarını yazılı delil ile ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Temyiz üzerine yapılan incelemede ise, davacının da müteselsil borçlu ve keşideci sıfatı ile imzasının bulunduğu ancak açığa düzenlendiği iddia edilen senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının davacı tarafından yazılı delile ispat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hüküm davacı vekilince temyiz edilse de reddedilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu Madde 488 (Senet imzalayan tarafından açığa düzenlenen senet)
- Türk Borçlar Kanunu Madde 488/2 (Senet imzasının doğru olduğunun kabulü)
19. Hukuk Dairesi         2016/11060 E.  ,  2017/541 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, müvekkili hakkında davalı tarafından ... 3. İcra Dairesi’nin 2013/1928 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü yol ile takip başlatıldığını, müvekkilinin icra takip dosyasında alacaklı gözüken davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, senette müvekkilinin babası ve müvekkilinin düzenleyen olarak gözüktüğünü, senedin düzenlenme tarihinin 07.05.2003 tarihi olduğunu, ancak müvekkilinin babasının senet düzenlenme tarihinden önce öldüğünü, davalının açığa imzalı senedi aradaki anlaşmaya aykırı olarak doldurduğunu, davalı alacaklıya senette yazılan miktarın yıllar önce ödendiğini iddia ederek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının iddialarını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının dava konusu senetteki imzayı inkâr etmeyip kabul ettiği, bono metninin muhtelif zamanlarda doldurulmasının imzanın sıhhatini etkilemeyeceği, davacının iddialarını yazılı delil ile ispat edemediği, yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle dava konusu senette davacının da müteselsil borçlu ve keşideci sıfatı ile imzasının bulunmasına, imzanın inkar edilmemesine, açığa düzenlendiği iddia edilen senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının davacı tarafından yazılı delille ispat edilmesi gerekmesine rağmen, bu konuda yazılı delil sunulamamasına, diğer müteselsil borçlu olarak görünen müteveffa şahsın durumunun somut olay bakımından bu davada tartışılmasına yer olmadığı gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.