Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/5278 Esas 2020/2138 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5278
Karar No: 2020/2138
Karar Tarihi: 27.02.2020

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/5278 Esas 2020/2138 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın taksirle yaralama suçundan mahkum edildiği ve bu kararın temyiz edildiği belirtiliyor. Dosya incelendiğinde, sanığın kamyonet kullanırken direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yola geçtiği ve yayalara çarptığı, bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, bir kişinin ise hayati tehlike geçirecek ve 5. derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı belirtiliyor. Mahkeme, sanığın kusurunu, meydana gelen zararın ağırlığını ve suçun işleniş biçimini dikkate alarak ceza miktarını belirlemiş. Temyiz edenler, sanığın cezasının fazla olduğunu, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğini ve hüküm gerekçesinde belirtilmesi gereken hususların gözetilmediğini iddia ediyorlar. Sonuç olarak, mahkeme kararı bu sebeplerden dolayı bozuluyor. Kararda geçen kanun maddeleri ise TCK'nın 89/4, 62/1 ve 53/1. maddeleri olarak belirtiliyor.
12. Ceza Dairesi         2019/5278 E.  ,  2020/2138 K.

    "İçtihat Metni"


    İNCELENEN KARARIN;
    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    Temyiz Edenler : Mahalli Cumhuriyet savcısı, sanık ve katılan vekili

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya içeriğine göre; sanığın idaresindeki kamyonet ile olay günü saat 13.30 sıralarında meskun mahal dışı, 2 yönlü, 14 metre genişliğindeki yolda seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde, direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yola geçtiği ve yolun dışındaki cep şeklindeki dinlenme alanındaki yayalara tam kusurlu olarak çarptığı, bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, bir kişinin de hayati tehlike geçirecek ve 5. derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda; sanığın kusuru ve meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alındığında, mahkemenin ceza miktarını tayininde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki cezanın fazla olduğu yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın cezanın fazla olduğuna, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, katılan vekilinin cezanın az olduğuna, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-CMK"nın ""Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar"" başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde ""Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar"" ın gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş olmasına rağmen, somut olayda lehe hüküm talebinde bulunan sanık hakkında, TCK"nın 50. ve 51. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmaması hususunun kararda tartışılmaması,
    2-Taksirli suçtan mahkum olan sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinde yer alan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,

    Kanuna aykırı olup, sanığın ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.