16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5181 Karar No: 2019/744 Karar Tarihi: 11.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5181 Esas 2019/744 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/5181 E. ve 2019/744 K. sayılı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına hükmedildiği belirtiliyor. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edildiği ve yapılan incelemeler sonucunda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği tespit edildiği ifade ediliyor. Sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği ve temyiz davasının esastan reddedildiği sonucuna varılıyor. Kararda, sanığın cezalandırılmasına ilişkin olarak TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 63. maddelerine atıfta bulunuluyor. TCK'nın 314/2 maddesi, silahlı terör örgütüne üye olma suçunu tanımlarken, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi terör örgütüne aidiyet suçuna işaret ediyor. Kanunun diğer maddeleri ise cezaların uygulanmasına yönelik hükümleri içeriyor.
16. Ceza Dairesi 2018/5181 E. , 2019/744 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç :Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince cezalandırılmasına yönelik hükme yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.