
Esas No: 2010/16642
Karar No: 2012/4630
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/16642 Esas 2012/4630 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, dava dışı şirketin prim borçlarından sorumlu olmadığının tespiti ile banka hesaplarına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği üzere davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davalı Kurum tarafından, dava dışı ...borçları hakkında düzenlenmiş ve 25.06.2003 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ileri sürülen 13.06.2003 tarihli ödeme emirleri sebebiyle, davacının 22.03.2009 tarihinde bankaya gitmesi ile öğrendiği banka hesapları üzerine konulan hacizle ilgili olarak, 25.03.2009 gün ve .... sayılı dilekçesiyle Kuruma itirazda bulunduğu, 15.06.2009 gün ve .... sayılı cevabi yazı ile Kurumun, itirazı mahkemeye yapılması gerektiğinden bahisle reddettiği, işbu davanın 16.06.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama sonunda, Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen bilgiler dikkate alındığında, ilgili dönemde davacının ikamet adresi ile ödeme emirlerinin tebliğ edildiği adresin farklı olduğuna, böylece yapılan tebligatın usulsüz bulunduğuna dair mahkeme kabulü isabetli ise de, talebin ödeme emrinin iptali olarak algılanmış olması yersizdir. Davanın haczin kaldırılması istemine ilişkin olduğu ve 6183 sayılı Kanun kapsamında bu hususta herhangi bir süre öngörülmediği, davacının da hacze muttali olması sonrasında makul süre içinde davayı açtığı belirgindir.
Kaldı ki; davacının haczi öğrendiği 23.03.2009 tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde dava açılmadığından bahisle davanın süreden reddi, Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkesin, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahip olduğu; Devletin, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda bulunduğuna dair Anayasamızın 40. maddesi karşısında yersizdir. 15.06.2009 tarihinli Kurum yazısının davacıya tebliğinden itibaren 7 gün içinde işbu davanın açıldığı da anlaşılmakla, Mahkemece yapılacak iş; uyuşmazlığın esasına girilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.