Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9191
Karar No: 2018/1165
Karar Tarihi: 07.02.2018

Hakkı olmayan yere tecavüz - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/9191 Esas 2018/1165 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın hakkı olmayan yere tecavüz suçundan hüküm giydiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği için hükmün onandığı belirtilmiştir. Ancak karşı düşüncede, mağdur veya suçtan zarar görenin duruşmaya davet edilmeden yokluğunda hüküm verilmesi halinde, verilen hükümün kesinleşmediği ve hakların kullanımının sağlanması için CMK'nın 233, 234, 237 ve 260. maddelerinin düzenlemelerine uyulması gerektiği belirtilmiştir. Bu maddelerde ise mağdur veya şikayetçinin hakları, dava katılma hakkı, yasa yollarına başvurma hakkı gibi konulara yer verilmiştir.
8. Ceza Dairesi         2016/9191 E.  ,  2018/1165 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz
    HÜKÜM : Hükümlülük

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, bir sebebe dayanmayan temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.02.2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI DÜŞÜNCE
    Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan hakkında kamu davası açılan sanığın hazine vekili duruşmaya davet edilmeksizin yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu karar hazineye tebliğ edilmeksizin kararın kesinleştirildiği ve deneme süresi içinde yeni bir suç işlediği ihbarı üzerine hükmün açıklanmasına ve TCK.nın 154/2, 62, 52/2 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinde usül ve yasaya aykırılık bulunduğu kanaati ile buna bağlı olarak hükmün açıklanamayacağı cihetle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmemekteyiz. Şöyle ki;
    CMK.nın 233. maddesi " Madde 233 – (1) Mağdur ile şikâyetçi, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme başkanı veya hâkim tarafından çağrı kâğıdı ile çağırılıp dinlenir.
    (2) Bu hususta yapılacak çağrı bakımından tanıklara ilişkin hükümler uygulanır. "
    CMK.nın 234. maddesi " – (1) Mağdur ile şikâyetçinin hakları şunlardır:
    a) Soruşturma evresinde;
    1. Delillerin toplanmasını isteme,
    2. Soruşturmanın gizlilik ve amacını bozmamak koşuluyla Cumhuriyet savcısından belge örneği isteme,
    3. Vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme,
    4. 153 üncü maddeye uygun olmak koşuluyla vekili aracılığı ile soruşturma belgelerini ve elkonulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceletme,
    5. Cumhuriyet savcısının, kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararına kanunda yazılı usule göre itiraz hakkını kullanma.
    b) Kovuşturma evresinde;
    1. Duruşmadan haberdar edilme,
    2. Kamu davasına katılma,
    3. Tutanak ve belgelerden örnek isteme,
    4. Tanıkların davetini isteme,
    5. Vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme,
    6. Davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma.
    (2) Mağdur, onsekiz yaşını doldurmamış, sağır veya dilsiz ya da meramını ifade edemeyecek derecede malûl olur ve bir vekili de bulunmazsa, istemi aranmaksızın bir vekil görevlendirilir.
    (3) Bu haklar, suçun mağdurları ile şikâyetçiye anlatılıp açıklanır ve bu husus tutanağa yazılır. "
    CMK.nın 237. maddesi " (1) Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler.
    (2) Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır. "
    CMK.nın 260. maddesi " (1) Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.
    (2) Ağır ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcıları, ağır ceza mahkemesinin yargı çevresindeki asliye ceza mahkemelerinin; bölge adliye mahkemesinde bulunan Cumhuriyet savcıları, bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı kanun yollarına başvurabilirler.
    (3) Cumhuriyet savcısı, sanık lehine olarak da kanun yollarına başvurabilir. " şeklindedir.
    CMK.nın 234. maddesinde mağdur ile şikayetçinin hakları düzenlenmiş, bu haklar içerisinde soruşturma aşamasında delillerin toplanmasını isteme, vekil görevlendirilmesini isteme, Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararlarına itiraz etme haklarına yer verildiği gibi kovuşturma aşamasında da; duruşmadan haberdar edilme, kamu davasına katılma, vekil atanmasını isteme, kanun yollarına başvurma gibi haklara yer verilmiştir. Bu haklar mağdur ve suçtan zarar görene tanınan talep halinde mutlak tanınması ve faydalandırılması gereken haklardır. Bu hakların kullanımının sağlanması için de CMK.nın 233. maddesinde mahkeme tarafından çağrılıp dinlenmesi gerektiği, katılma talebi bulunduğu takdirde aynı yasanın 237/1 maddesi gereğince katılma talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği düzenlenmiş ve 260. maddeye göre de yasa yollarına başvurma hakkı tanınmıştır. 5271 sayılı CMK.daki bu düzenlemeler adil yargılamayı temin eden silahların eşitliği ilkesinin gereği olarak yapılmıştır. Kamu veya özel tüzel kişiler de bu hükümlere göre davaya katılabilirler.
    Davaya katılma hakkını kullandığı takdirde yasa yollarına başvurma hakkı doğan mağdur ya da suçtan zarar görenin duruşmaya davet edilmeden yokluğunda karar verilmesi halinde; verilen hüküm kendisine tebliğ edilip, bu haklarını zımnen kullanmama iradesini göstermediği sürece bu hükmün kesinleştiğinden söz edilemez. Bu nedenle Yargıtay"daki yerleşik uygulamalara göre hüküm yokluğunda verilen mağdur ya da suçtan zarar gören özel veya tüzel kişiye gerekçeli karar tebliğ edilir. Hükme karşı yasa yoluna başvurmaz ise diğer başvurucuların istinaf ya da temyiz taleplerine göre hükmün yasa yolu incelemesi yapılır.
    Bu aşamalardan geçmemiş ve suçtan zarar gören ya da mağdurun soruşturma, kovuşturma ve hükümden haberdar edilmediği bir kararın sadece sanığa ya da diğer taraflara tebliğ edilerek kesinleştirilmesi mümkün değildir. Bunun sonucu olarak da kesinleşmiş bir hüküm sonuçlarını doğurmaz. CMK.nın 231. maddesinde düzenlenen denetim süresi açıklanması geri bırakılan hükmün kesinleşmesi ile başlamaktadır. Açıklanması geri bırakılan karar kesinleşmemiş ise bu karara kesinleşmenin hukuki sonuçları bağlanamaz ve dolayısı ile deneme süresi başlamaz. Bu nedenlerle sayın çoğunluğun hükmün onanmasına dair görüşüne iştirak edilmemiştir. 07.02.2018

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi