17. Hukuk Dairesi 2016/9162 E. , 2019/4145 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde dahili davalı ... vekili ile davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaya halindeki davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla iş ve güçten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000,00 TL, tedavi gideri olarak 1.000,00 TL, manevi zarar nedeni ile 5.000,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini arttırmıştır.
Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 68.172,08 TL maddi tazminat ile 3.379,75 TL tedavi giderinin davalılardan (sigorta şirketi açısından limitle sınırlı ve dava tarihinden faiz başlamak üzere) olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,1.620,25 TL tedavi giderinin dahili davalı ..."ndan alınarak, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine, Manevi tazminat talebi açısından 4.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ..."den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... vekili ile davalı ... ve... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup dahili davalı ... aleyhine kabulüne karar verilen 1.620,25 TL tazminat yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden dahili davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... ve... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde "Hukuki dinlenilme hakkı" düzenlenmiştir. Buna göre, davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (YHGK."nun 2009/52 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararı)
Somut olayda davalı ... yargılama sırasında avukat ile temsil edilmemiş olmasına rağmen mahkemece yenileme dilekçesi, Sosyal Güvenlik Kurumunun sunduğu cevap dilekçesi ve beyan dilekçesi davalı ..."e değil o tarihte davalı ..."in vekili olmayan davalı ... vekiline tebliğe çıkarılmıştır. Bu yönüyle davalının savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde yargılamaya devam edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
4- 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." denilmektedir. Aynı kanunun 109/2. maddesinde ise, "Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davaya konu trafik kazası 28.03.2006 tarihinde gerçekleşmiştir. Dava 02.04.2014 tarihinde ıslah edilmiş olup, temyiz eden davalılar tarafından süresi içerisinde ıslah zamanaşımı itirazında bulunulmuştur.
Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan ceza kanunu 5237 sayılı TCK’dır. O halde mahkemece tüm bu açıklamalar ışığında, davalılar vekilinin ıslah dilekçesine karşı süresinde bulunduğu zamanaşımı def"i değerlendirilerek olumlu olumsuz bir sonuca varılması gerekirken, bu hususta bir değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
5- Davacı ..."ın kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmadığı, ev hanımı olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Mahkemece, hükme esas alınan aktüer raporunda davacının ev hanımı olduğu ve asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek hesaplama yapılması yerindedir. Ancak anılan raporda aktif dönemde ücretin netleştirilmesi sırasında asgari geçim indiriminin dikkate alınması hatalı olmuştur. Davacının zararının hesaplanması sırasında esas alınan asgari ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı ev hanımı olan davacının uğranılan zararın hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açıktır.
O halde mahkemece, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden, yukarıda ifade olunan hesaplamaya göre AGİ dâhil edilmemiş net asgari ücret üzerinden aktif dönem için (pasif dönem AGİ"siz hesaplandığından) hesaplama yapılması konusunda ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı hesaplamaları içeren bilirkişi raporuna göre, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3), (4) ve (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 04/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.