7. Hukuk Dairesi 2015/11887 E. , 2015/6027 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Manisa 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 23/12/2014
Numarası : 2014/98-2014/484
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalı şirkette 17/12/1998 tarihinde çalışmaya başladığını, iş akdinin davalı işveren tarafından 25/11/2010 tarihinde feshedildiğini, çalıştığı müddetçe hak ettiği fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini belirterek fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı işyerine giriş çıkışların kartla yapıldığını, cumartesi günü çalışmaları karşılığı prim ödendiğini, dini, milli bayramlarda çalışılmadığını 1 gün hafta tatili kullanıldığını ve alacakların ödendiğine dair noter ibranamesi bulunduğunu, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizce "Dosya içerisinde davacının çalıştığı süreler boyunca ücret, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücretlerini aldığına ilişkin Manisa 2. Noterliği"nin 25/11/2010 tarih ve 21415 yevmiye no"lu ibraname-feragatnamesinin bulunduğu, davacının usulüne uygun bir şekilde düzenlenecek davetiye ile duruşmada hazır edilerek, altında imzası bulunan ibranameye karşı diyecekleri ve kendisine herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulduktan sonra tüm deliller bir arada değerlendirilerek çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının fazla çalışma süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda işverence işyerine giriş-çıkışların kartla yapıldığı beyan edilmiş ve taraf tanıklarınca da bu husus doğrulanmıştır. İşverence 19/11/2007 tarihinden itibaren işe giriş çıkış belgeleri ile kayıt sonunda da davacının izin ve mazeret günlerine ilişkin açıklama kayıtları da sunulmuştur. Çok sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde puantajların işçi tarafından imzalanması zaman israfına neden olacağından bu tür uygulama yerine otomatik kart okuyucu sistemiyle kayıtlar tutulmaktadır. Kayıt bulunan dönemlerde artık tanık beyanlarına itibar edilemez. Bu nedenle bu dönem için işe giriş çıkış kayıtlarına göre fazla çalışma alacağının hesaplanması gerekirken tanık beyanlarına itibar edilerek hesaplama yapılması hatalı olup bozma nedenidir.
3-Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 47"nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2"nci maddesinde ise, resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir.
Somut olayda mahkemece davacının milli bayramların tamamında ve dini bayramların ilk günü ve yılbaşı hariç diğer günlerinde çalıştığı belirtilerek ulusal bayram ve genel tatil alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak davacı tanıklarının da dini bayramların genellikle son günlerinde çalışma yapıldığı şeklinde beyanda bulunmalarına göre ulusal bayram genel tatil alacağının puantaj (işe giriş çıkış) kayıtları esas alınarak hesaplanması gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.