22. Hukuk Dairesi 2013/9754 E. , 2013/13144 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin hırsızlığa teşebbüs ve doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranışta bulunması nedeni ile haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; feshin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatma tazminatının dört aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkanı vermez.
Somut olayda; davalı işyerinde müşteri hizmetleri personeli olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, 27.07.2011 tarihinde foto bölümünde görevli bir personelin ürünlerin eksik olduğunu farketmesi üzerine yapılan kamera kaydı incelemesinde, takım lideri ... ile birlikte mağaza açılış saatlerinde diğer reyonlardan da çeşitli ürünleri koliler halinde müşteri hizmetleri bölümüne götürdüğü, ..."ın itirafı üzerine bu ürünleri ödemesini yapmadan mağaza dışına çıkartmayı planladıklarının tespit edildiği, durumun şahit beyanı ve kamera görüntüleri ile ispatlandığı gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun"un 25/2-e bendi gereğince feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacı ve takım lideri ... ile eşi hakkında açılan ceza dosyasının incelenmesinde; ..."ın sorgu sırasındaki ifadesinde davacının adı geçen eşyaları içeri bölüme götürmeye yadım ettiğini, “ne” diye sorduğunda ise sonra anlatacağını söylediğini, anlatmaya fırsatı olmadığını, psikolojisi bozuk olduğu için bunu yaptığını, olayı inkar etmediğini, 21.07.2011 ve 23.07.2011 tarihlerindeki eşyaları evine götürdüğünü, müşteri hizmetlerine bunların kendisine hediye geldiğini söylediğini belirtirken; davacı ise şefinin kendisine oyun konsolunu verdiğini, “ne” diye sorduğunda ise sonra anlatacağını ve yardım ederse kendisine de bu şekilde mal vereceğini söylediğini, ancak müdürü şakacı olduğu için malları çıkaracağına ihtimal vermediğini belirtmiştir. ... kolluktaki ifadesinde ise, 21.07.2011 ve 23.07.2011 tarihinde de bazı malları çıkardığını, 23.07.2011 tarihinde malların çıkışını sağladığını ve durumu ..."ye anlattığını, kimseye birşey söylememesini, başka bir gün de kendisi için mal sağlayacağını söylediğini, 27.07.2011" de de davacı için malzeme alacağını, o gün davacı ile birlikte 3 tane fotoğraf makinesi, bir İphone, 2 Nokia cep telefonu, 1 tane PS3 oyun konsolu, 2 tane hafıza kartını aldıklarını, birlikte kendi bölümüne götürdüklerini, fotoğraf makinesi bölümünün karıştırıldığının söylendiğini, kendisinin de kayıtlara bakılmasını söylediğini, bunun üzerine davacı ile ürünleri mağazaya teslim ettiklerini beyan etmiştir. Dosya içindeki CD çözüm tutanaklarına göre ise, davacı ve takım liderinin reyonların arasında ellerinde kolilerle yürürken, bir kısmında ise raflardan ürün alırken görüntülendikleri anlaşılmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının hırsızlık yapmamış olsa bile, hırsızlık yaptığı sabit olan takım liderinin eylemini gördüğü halde işverene bildirmeyerek doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranış sergilediği sonucuna ulaşılmaktadır. İşverence yapılan feshin haklı nedene dayandığı anlaşıldığından, davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 123,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 -TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 31.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.