14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7658 Karar No: 2019/5901 Karar Tarihi: 26.09.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/7658 Esas 2019/5901 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, elbirliği mülkiyette ortaklığın giderilmesine ilişkin davada verilen kararın temyiz edildiği bir durumda, Tebligat Kanunu'nun 7201 sayılı ve 6099 sayılı Kanunlarla değiştirilmesi sonrasında gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. İlk aşamada, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, doğrudan tebligat mümkün değildir. Muhatabın bilinen veya gösterilen en son adresine tebligat yapılır. Ancak muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılması gerekir. İkinci aşamada ise, muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının çıkartıldığı mercie geri gönderilmesi gerekir. Sonuç olarak, davalının gerekçeli karara ait tebligat parçasının arkasına posta memuru tarafından “belirtilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması sebebiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca evrak mahalle muhtarlığına teslim edilmiştir” ibaresi yazılmak suretiyle tebliğ edilmesi usulsüz olduğundan, kararın tebligatının tekrar yapılması gerektiği belirtilmiştir. İlgili kanun maddeleri ise şöyledir
14. Hukuk Dairesi 2016/7658 E. , 2019/5901 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki elbirliği mülkiyette ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm taraflardan ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ün ortak imzalı temyiz dilekçesi temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. 1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. 2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince, Davalı ...’e tebliğe çıkarılan gerekçeli karara ait tebligat parçasının arkasına posta memuru tarafından “belirtilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması sebebiyle 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca evrak mahalle muhtarlığına teslim edilmiştir” ibaresi yazılmak suretiyle tebliğ olunduğu anlaşılmıştır. Gerekçeli kararın ilk seferde 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu anlaşıldığından; davalı ...’e gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. ve 21. maddeleri gözetilerek ve Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğinin sağlanması ile kanun yoluna başvuru süresinin beklenilmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 26.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.