10. Hukuk Dairesi 2010/14805 E. , 2012/4549 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelirlerin 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. Maddeleri gereğince davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile, davalılardan .... ve ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin, anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı gereğince, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 10 ve 26. maddeleridir.
Davacı Kurumun, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağladığı gelirlerin, olayın meydana gelmesinde kusurları bulunan davalılardan, rücuen tahsili istemi ile açmış olduğu davada, sigortalı tarafından, aynı davalılar aleyhine açılan tazminat davasında, kazalının sürekli iş göremezlik derecesine itiraz üzerine, ....’dan alınan rapor ile, değişiklik olmadığı belirtilmiş ise de itiraz üzerine...raporuna göre %23,5,.... raporuna göre ise, %30,2 olarak belirtilmiş, Kurum ise %47 iş göremezlik ranı üzerinden gelir bağlamıştır. Mahkemece, bu oran değişiklikleri dikkate alınmayarak, %47 üzerinden bağlanan gelire göre, ilk peşin değer üzerinden hüküm kurulması isabetsizdir.Sigortalının iş kazası sonucu malullük durumu, bir başka deyişle çalışma gücünü ne oranda yitirdiği, ... getirdiği esaslara göre saptanır. Söz konusu saptama, öncelikle, Kurum sağlık tesisleri ve sağlık kurullarınca verilecek raporlarla yapılır. Kurum, başka sağlık kuruluşlarınca verilen raporları kabul etmek zorunda değildir. İtiraz veya raporlar arası çelişki durumunda, 506 sayılı Kanun’un 109’uncu maddesinde belirtilen prosedüre uyularak raporlar arasındaki çelişki giderilmelidir.
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, 506 sayılı Yasanın 109. Maddesindeki prosedür gereğince raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için... rapor alınarak çelişki giderilmeli, kazalının sürekli iş göremezlik oranı belirlenmeli ve değişiklik olduğu takdirde, bu orana göre ilk peşin değer kurumdan sorularak sonucuna göre karar verilmelidir.
2-Kabule göre de; Davanın yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Yasanın 26. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, “...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere...” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 23.11.2006 gün ve... sayılı kararıyla, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş; Anayasa’nın 152 ve 153. maddelerinde öngörülen düzenleme uyarınca, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte, elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanmasının zorunlu olması karşısında, iptal kararının Resmi Gazetede yayınlandığı 21.03.2007 tarihinden sonra, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76. maddesi uyarınca, yürürlükteki yasaları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin ve giderek Yargıtay’ın, iptal kararı ile yürürlükten kalkan bir yasa maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkisi bulunmadığından; dava tarihindeki mevzuat ve içtihatlara uygun olarak açılan davanın, anılan iptal hükmü nedeniyle oluşan hukuksal durum gereğince reddine karar verilmesinde, tarafların sorumluluğu bulunmadığı halde; davacı Kurumun davada haksız çıkan taraf olarak nitelenip, vekalet ücretiyle sorumluluğuna hükmedilmiş olması da, isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile, karar verilmiş olması, usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum ile, davalılardan ... ve ... avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ile ..."ya iadesine, 12.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.