2. Ceza Dairesi 2019/6256 E. , 2019/6163 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 116/1, ve 151/1. maddeleri gereğince 3 yıl hapis, 1 yıl hapis ve 1 yıl hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair İnegöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2012 tarihli ve 2012/198 esas, 2012/211 sayılı kararının, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 08/07/2014 tarihli ve 2013/29843 esas, 2014/19363 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip infazı sırasında, hükümlünün 02/12/2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik sonucu infaza konu ilâmdaki mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesi talebinin reddine ilişkin İnegöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2016 tarihli ve 2012/198 esas, 2012/211 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarını suç tarihi itibarıyla uzlaşmaya tabi olduğundan bahisle anılan ek kararın kaldırılmasına dair İnegöl Ağır Ceza Mahkemesinin 26/09/2018 tarihli ve 2018/178 değişiksayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16/01/2019 gün ve 14552-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/01/2019 gün ve 2019/7452 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, atılı suçların işlendiği 03/03/2007 tarihi itibarıyla, 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin 3. fıkrasında “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar” ibaresinin bulunduğu ve 5237 sayılı Kanun’un 151. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun aynı Kanun’un 168. maddesine göre “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar” kapsamında olduğundan uzlaşma hükümlerine tâbi olamayacağı, 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin 3. fıkrasındaki “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı ancak, “Uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz” şeklindeki hükmün yürürlükte olması nedeniyle, 03/03/2007 tarihinde işlenmiş olsa bile uzlaşma kapsamına girmeyen konut dokunulmazlığını ihlal etme ve hırsızlık suçuyla birlikte işlenmiş mala zarar verme suçu için dahi uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesindeisabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükümlü hakkında, 13/12/2016 tarihli talebi üzerine İnegöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2016 tarihli ve 2012/198 Esas, 2012/211 Karar sayılı ek kararı ile -konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarının suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında olmadığından bahisle- hükümlünün talebinin reddine karar verildiği, hükümlüye tebliğ edilen bu kararın itiraz edilmeden kesinleşmesinden sonra, hükümlünün aynı mahiyetteki 05/03/2018 tarihli talebi üzerine mahkemece 15/03/2018 tarihli ve 2012/198 Esas, 2012/211 Karar sayılı ek karar ile aynı şekilde hükümlünün talebinin reddine karar verildiği ve bu karara yapılan itiraz üzerine itiraz mercii olan İnegöl Ağır Ceza Mahkemesince 26.09.2018 tarihli ve 2018/178 D. İş sayılı karar ile itirazın kabulüne karar verilerek 15/03/2018 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmakla; itiraz edilmeden kesinleşen 16/12/2016 tarihli ek karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulması mümkün olup, hükümlünün aynı mahiyetteki talebi üzerine verilen 15/03/2018 tarihli ek karar ile bu ek karara yönelik olarak yapılan itiraz üzerine itiraz merciince verilen 26.09.2018 tarihli kararların hukuki değerden yoksun olması nedeniyle, hukuken yok hükmünde olan kararlara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağından, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, 01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.