17. Hukuk Dairesi 2016/11104 E. , 2019/4134 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki asıl davada davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından talep edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 02.04.2019 Salı günü asıl davada davacılar vekili Av. ... ile birleşen davada davacılar vekili Av. .... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan asıl davada davacılar vekili ile birleşen davada davacılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada davacılar vekili, 13.06.2012 tarihinde destek sürücünün davalıya trafik sigortalı diğer davalı şirkete ait aracı kullanırken meydana gelen tek taraflı kaza sonucu vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her bir davacı için 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
Birleşen davada davacılar vekili, aynı kaza nedeni ile davacı ...’nin eşi, ....’nin babası ...’ın desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak her bir davacı için 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 15.07.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile her iki davacı için, 18.12.2015 tarihli 2. ıslah dilekçesi ile davacı .... için talebini artırmıştır.
Davalılar vekilleri, müteveffanın kendi kusuru ile neden olduğu trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiğini, sürücünün ve dolayısıyla zarar gören destekten yoksun kalan hak sahiplerinin kendi kusurlarından yararlanamayacağını, bu tür zararlarının sigorta güvencesi kapsamında bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, asıl dava yönünden davalı .... İnşaat Turizm Pet. Ürünleri Eml. San. Tic. Ltd. Şti."ne yönelik davanın reddine, davacıların davalı ... Şirketine yönelik davasının kısmen kabulü ile davacılar .... için 6.503,23 TL, .... için 17.845,17 TL, .... için 46.442,91 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... Şirketinden tahsiline, birleştirilen .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2014/1724 E sayılı dava yönünden 18/12/2015 havale tarihli davacı ...."ın tazminatına ilişkin ikinci ıslah dilekçesinin aynı davada ikinci ıslah mümkün olmadığından usulden reddine, davacıların diğer taleplerinin kabulü ile davacılar ... için 103.393,11 TL, ... için usule uygun olan 1. ıslah dilekçesindeki talebe bağlı kalınarak 47.983,51 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... Şirketinden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile asıl davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun"un 21. maddesinin 1. fıkrasında; "iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır" düzenlemesine; aynı maddenin 4. fıkrasında ise "iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davacıların desteği olan ..."ın sürücüsü olduğu araçla kalker malzemesi taşıması yaptığı esnada davaya konu kazanın gerçekleştiği ve davacılar desteğinin öldüğü anlaşılmaktadır.
Davaya konu kaza nedeniyle SGK Başkanlığı tarafından davacılara ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması için yazılan yazıya, dava dışı SGK Başkanlığı tarafından verilen cevapta, ilk peşin sermaye değerlerinin davacı ... için 17.380,46 TL, davacı Zübeyde için 5.530,00 TL, diğer asıl davacılar için de sırası ile 11.27,27 TL, 7.542,58 TL, 4.160,16 TL olarak bildirildiği görülmektedir.
Mahkeme ise, bilirkişi raporuna göre, desteğin ölümü nedeniyle SGK Başkanlığı tarafından davacılara yapılan SGK ödemesi düşülmeden belirlenen miktarı hüküm altına almıştır.
İfade olunan tüm bu hususlar karşısında; davacılar lehine ve davalı aleyhine sebepsiz zenginleşmenin önüne geçilebilmesi bakımından, dava dışı SGK Başkanlığı tarafından, davacıların desteklerinin ölümü nedeniyle davacılara ödenen bedellerin rücuen tahsili için bir dava açılıp açılmadığı açılmış ise dava dosyasının istenerek sonuçlanmasının beklenmesi; bu davadaki hükümler ile 5510 sayılı Kanundaki düzenlemeler de dikkate alınarak SGK"nın davacılara ödediği bedellerin davacılar için hesaplanacak tazminattan düşülüp düşülmeyeceği ve düşülecekse miktarının
ne olacağı konusunda, gerekirse ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Asıl davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
a)Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ..., tehlike sorumluluğu bulunan işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacıların da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ... şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları uyarınca). Mahkemece isabetli olarak asıl davada davalı ... yönünden dava kısmen kabul edilmiş ise de tehlike sorumluluğu bulunan davalı işleten şirket hakkında murisin tam kusurlu olduğundan bahisle dava reddedilmiştir. Oysa ki davalı işleten de destekten yoksun kalan davacılar zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan hesaplanan tazminattan sorumludur.
O halde, mahkemece asıl davada davalı işleten şirket .... İnş. Tur. Pet. Ürünleri Nakl. Eml. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden de tazminat sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
b-) Bozma neden ve şekline göre asıl davada davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (3-a) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3-b) nolu bentte açıklanan
nedenlerle asıl davada davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan asıl davada davacılara verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ile asıl davada davacılara geri verilmesine 04/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.