9. Ceza Dairesi Esas No: 2013/15344 Karar No: 2014/2553 Karar Tarihi: 06.03.2014
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/15344 Esas 2014/2553 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çankırı Ağır Ceza Mahkemesi, cezaevine ziyaret için giden şüphelilerin bıçak taşıdıkları suçlamasıyla ilgili iddianamenin yeterli olmadığı gerekçesiyle iade edilmesine karar vermiştir. Ancak Kanunun belirttiği hususlara göre, suçun işlendiği yeterli şüphe oluştuğunda dava açmanın zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirmesinin Cumhuriyet Savcısına ait olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle Çankırı Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulmuştur. Kararda, suçlamaya ilişkin Kanun maddeleri belirtilmemiştir.
9. Ceza Dairesi 2013/15344 E. , 2014/2553 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KYB - 2013/303723 Mahkemesi : Çankırı Ağır Ceza Mahkemesi Tarihi : 13.06.2013 Numarası : 2013/230 - Değişik İş
İnfaz kurumuna ve tutukevine yasak eşya sokma suçundan şüpheliler E.. Y.. ve M.. K.., haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.05.2013 tarihli ve 2013/1567 soruşturma, 2013/497 esas, 2013/191 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle iadesine dair Çankırı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.05.2013 tarihli ve 2013/87 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin 13.06.2013 tarihli ve 2013/230 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre; şüphelilerin ziyaret için gittikleri cezaevi tutuklusuna bıçak getirdikleri, bıçağın vasıf itibariyle 6136 sayılı Kanun kapsamında olmadığından şüphelilerin üzerlerine atılı suçun, Anayasa Mahkemesinin 07.07.2011 tarih ve 2010/69 esas, 2011/116 karar sayılı ilamı ile iptal edilen 5237 sayılı Kanunun 297/2. maddesine uyduğu, dava tarihinde suç olmayan eylemden dava açılamayacağı bahsiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5271 sayılı Kanunun 170/2. maddesinde yer alan "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü uyarınca Cumhuriyet Savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet Savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 10.09.2013 tarih ve 2013/14232/56215 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.09.2013 tarih ve 2013/303723 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin 13.06.2013 tarihli ve 2013/230 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.