Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7192
Karar No: 2018/1780
Karar Tarihi: 07.03.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/7192 Esas 2018/1780 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/7192 E.  ,  2018/1780 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22/03/2016 tarih ve 2015/769-2016/234 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin 19/06/2012 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda temsilcisinin hazır bulunmasına karşın düzenlenen hazirun cetvelinde müvekkili şirketin ticaret unvanın bulunmadığını, genel kurul toplantısına çağrıda müvekkili şirkete iadeli taahhütlü mektubun da gönderilmediğini, müvekkili şirketin sahip olduğu bir kısım hisse senetlerinin şirketin imza yetkililerinin müşterek imzasını içermediği halde davalı yönetim kurulunca usulüne uygun devir olarak gösterildiğini, davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin yasal nitelikteki karar ve pay defterlerini usulsüz şekilde düzenlediklerini, müvekkili şirketin 2008 yılından sonra yapılan genel kurulların hazirun cetvellerinde davalı şirket tarafından hissedar olarak gösterilmediğini ileri sürerek müvekkili şirketin davalı şirkette hissedar olduğunun, sahip olduğu hisse adedinin, devredilmiş gibi gösterilen hisse devirlerinin geçersiz ve yok hükmünde olduklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, davacı şirketin inşaat firması olduğunu, davacının tescilli site yönetim planı ve müvekkili şirketin ana sözleşmesi gereği müvekkili şirkette hisse sahibi olmak hakkı ve yetkisi bulunmadığını, davacının anılan sitede bağımsız bölümü olmadığını, müvekkili şirkete hissedar olamayacağını, davacının kendi üzerinde bulunan müvekkili şirket hisselerinin tümünü sitede bağımsız bölüm maliki olan 9 kişiye 29/12/2008 tarihli tutanak ile devir, ciro ve teslim ettiğini, bu devrin onayına ilişkin müvekkili şirket yönetim kurulunun 30/12/2008 tarihli kararı aldığını ve devralan 9 kişi yönünden hak sahipliğinin ve devir işleminin pay defterine işlendiğini, davacının bağımsız bölüm maliki olmaması nedeniyle dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, müvekkili şirketin iflas erteleme sürecinde yetkililerinin ... ile ..."ın olduğunu, bu kişilerin münferit imza yetkilerinin bulunmadığını, müvekkili şirket iflas erteleme sürecindeyken ... Kefli tarafından müvekkili şirkete ait 856 adet hisse senedinin beyaz ciro ile ciro edilerek iflas erteleme kararı veren mahkemece atanan kayyım onayı alınmaksızın teslim tutanağı ile 29.12.2008 tarihinde davalılara teslim edildiğini, şirketin bu işlemden 19.06.2012 tarihinde tesadüfen haberdar olduğunu, davalıların kendilerine 29.12.2008 tarihinde beyaz ciro ile devir edilen nama yazılı hisselerini 30.12.2008 tarihinde aldıkları yönetim kurulu kararıyla ... Yönetim A.Ş. pay defterine kendi adlarına tescil ettirdiklerini, müvekkilleri şirketin halen 21 tane pay ile davalı şirketin ortağı olduğunu ileri sürerek 29.12.2008 tarihinden itibaren gerçekleştirilen genel kurul kararlarının geçersiz olduğunun tespiti ile pay defterinin düzeltilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalılar vekili, nama yazılı pay senedinin devri için cironun tam ciro olması yönünde zorunluluğun bulunmadığını, şirketin borca batıklıktan kurtulmuş olduğunu, hisse devirleri-sözleşmenin ifası bağlamında ise, müvekkillerinin davacıdan ciro ve devir suretiyle teslim aldıkları bu hisse senetlerini şirket ana sözleşmesine uygun olarak mahallede bağımsız bölüm sahibi olan diğer ortaklara ciro devir ve teslim ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacı şirketin anılan sitede bağımsız bölüm maliki olmadığı, davacı yanın öncelikle davalı şirkette var olduğunu ileri sürdüğü hissedarlığını kanıtlaması gerekirken hisse senetlerinin varlığını yasal biçimde ortaya koyamadığı, davacının kendisine ait hisselerini dava dışı 9 gerçek kişiye teslim ve ciro ile devretmesi ve bunların davalı şirket yönetim kurulu kararına bağlı pay defterine işlenmesinde ana sözleşme ve yasal mevzuata aykırılık görülmediği, haklılığı kanıtlanamayan asıl davanın reddinin gerektiği, birleşen dava yönünden davacı şirket yetkilisi ... Kefli tarafından 29.12.2008 tarihli tutanak ile nama yazılı pay senedinin devri yönünden yapılan beyaz ciro ile devir işleminin nama yazılı pay devri yönünden geçerli olduğu, devir işleminin 29.12.2008 tarihinde yapılmış olmasına karşılık davacı tarafça 19.06.2012 tarihine kadar da herhangi bir itirazda bulunulmadığı, MK.2.maddesi anlamında hisse devir işlemine yönelik genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünün istenmesinin iyi niyet kuralları gereğince uygun bulunamayacağı, davacı şirket yetkilisi ... Kefli tarafından, davacı şirketin uhdesinde bulunan davalı nama yazılı 856 adet ... Yönetim A.Ş. hisse senedinin 29.12.2008 tarihli tutanak ile davalı şirket yöneticilerine gerektiğinde bağımsız bölüm maliklerinin talepleri halinde devir edilmek üzere ciro edilerek teslim edildiği, davalı şirket yöneticisinin davalılar devraldıkları nama yazılı hisse senetlerinin 30.12.2008 tarihli toplantıda alınan 2008/12 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile pay defterine işlenmesi yönünden karar aldıkları, birlikte imza gerekmekte ise de davacı şirketçe işbu yetkisiz temsile icazet verilmek suretiyle yapılan işlemin şirket yönünden bağlayıcı hale geldiği, ticaret şirketi niteliğinde olan ve basiretli bir tacir gibi hareket etmesi zorunlu olan davacı şirketin bu yöndeki iddiasının ve gerekçelerinin bu yöndeki iddialarının hakkın kötüye kullanılması bağlamında değerlendirilmesinin uygun olacağı, devir işlemi yapıldıktan 3,5 yıl sonra fark edebildiğini ifade ettiği, pay devirlerinin geçerli sayıldığı ve genel kurul kararlarının da bu gerekçelere binaen geçerli olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 07/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi