9. Hukuk Dairesi 2017/4009 E. , 2018/2870 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının 25/05/2009 tarihinde işe başladığını, mevsimlik çalıştığını, iş aktinin 20/08/2013 tarihinde sezon ortasında davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, işin mevsimlik olduğunu, sezon sonu nedeni ile iş akitinin askıya alındığı 2014 sezon başlangıcında davacıya yazılı çağrı tebliği gönderileceğinin davacıya bildirildiğini ama davacının işe başlamayarak iş aktinin davacı tarafından feshedildiğini, iş akti davalı tarafından fesetmediği halde davacının askı süresi içinde bu davayı askı süresi bitmeden açtığı için kıdem-ihbar tazminatı taleplerinin reddinin gerektiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı vekilinin, davacının, davalı işyerinde 25/05/2009 tarihinden işten çıkartıldığı 20/08/2013 tarihine kadar her yıl Nisan ayından Aralık ayının sonuna kadar çalıştığını, ne maaşının 1.500,00 TL olduğunu, davacının iş akdinin, davalı işveren tarafından sezon ortasında hiçbir gerekçe göstermeden feshedildiğini iddia ettiği, davalı vekilinin savunmasında; zamanaşımı definde bulunduğunu, davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığını, çalışılmayan dönemde iş sözleşmesinin askıda olduğunu, bu dönem bitmeden açılan davanın yersiz olduğunu, davacı işçinin tüm yasal hak ve alacaklarının bordroda gösterildiğini ve davacının maaş bordrolarını imzaladığını beyan ettiği, dinlenen davacı tanıklarının; "...davacı ile birlikte işten ayrılmak zorunda kaldıklarını, fabrikanın üretime ara verdiğini, fabrikanın daha sonra hiç çalışmadığını,...", davalı tanıkları ... ve .... "ın; "...fabrikanın üretime ara verildiğini, davacının aldığı ücret ve işten çıkışı konusunda bilgilerinin olmadığını,..." beyan ettikleri, davalı işyeri mevsimlik olup, mevsimlik işlerde her iş sezon sonunda işverenle işçi arasındaki iş sözleşmesi askıya alınmış olduğu, nitekim gerek dinlenen tanık beyanlarından gerekse Mahkeme"de görülmekte olan emsal diğer kiremit-tuğla fabrikaları aleyhine açılan diğer davalardan ... ilinde iş sezonu Nisan ayı gibi başlayıp, Ekim-Aralık ayları arasında olduğu, mevsimlik işlerde, iş mevsimi başında işverenin işçileri usulüne uygun olarak işe davet etmesi gerektiği, aksi durumda iş sezonunun başlaması ile işyerinde çalışmanın sürdürülmesi halinde işe davet edilmeyen işçiler açısından iş sözleşmesi işverence feshedilmiş olacağından, işveren ihbar ve kıdem tazminatı ödemek zorunda olduğu, Yargıtay içtihatlarına göre; mevsimlik işlerde, işverenin, iş mevsimi başında işçileri usulüne uygun olarak işe davet etmesi gerekmekte olup, işçilerin usulüne uygun olarak işe davet edildiklerine dair ispat yükü işveren üzerinde olup, yeni iş sezonunda usulüne uygun olarak işe çağrılmayan işçinin, iş akdinin işverence sona erdirildiği, usulüne uygun şekilde işe davet edildiği halde işe başlamayan mevsimlik işçinin iş akdini kendisinin sona erdirdiği kabul edildiği, işçilik alacaklarına ilişkin davalarda, iş akdinin haklı nedenle işveren tarafından feshedildiğini, yada işçi tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğine ilişkin ispat yükünün davalı işveren üzerinde olduğu, dinlenen gerek davacı tanıkları gerekse davalı tanıklarının birbirine uyumlu olarak "fabrikanın çalışma sezonu içinde üretime ara verdiğini" beyan ettikleri, tanıkların bu beyanına karşılık akdin feshi konusunda ispat yükü üzerine düşen davalı tarafça sezon içinde davalı işyerinde üretime ara verilmesinin 4857 sayılı İş Kanunu "nun 25/III maddelerinde sayılan zorlayıcı nedenlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda bir beyanda bulunulmadığı, yine davalı tarafça akdin feshi konusunda dosyaya herhangi bir somut delil, bilgi yada belge sunulmadığı anlaşılmakla; iş akdinin davalı işveren tarafından haklı veya geçerli neden olmaksızın sona erdirildiği kanaatine varılarak, davacıya kıdem-ihbar tazminatı ile ödenmeyen ulusal bayram genel tatil alacağının ödenmesine, öte yandan dinlenen davacı ve davalı tanıklarının; işyerinde haftanın 6 günü çalıştıklarını ve 1 gün hafta tatili yapıldığını beyan ettikleri ve davacı tarafın hafta sonu çalışmasını ispat edemediği anlaşıldığından hafta tatili alacağına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının talep ettiği işçilik alacaklarının hesaplanması için dosya bilirkişi..."e tevdii edilmiş olup; 27/11/2014 tarihli bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun bulunduğu, dava dilekçesinde HMK 107. madde kapsamında belirsiz alacak davası olarak nitelendirdiği görülmüş olup, bu konudaki mevcut Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere alacak miktarının taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağı, alacak miktarının belirlenmesinin yargılama sırasında başka bir olgunun tespit edilmesine bağlı olması durumunda alacağın belirsiz olduğunun kabul edilmesi gerektiği, işçilik alacaklarının ve tazminatlarının hak kazanma ve hesap yöntemi yönünden pek çok etkene bağlı olarak değişkenlik gösterdiği, iş hukukundaki işveren tarafının baskın konumu nedeniyle özellikle aylık ücretin belirlenmesi konusundaki mevcut zorluklar ve giydirilmiş ücretin tespitinin taraflar arasında ihtilaflı olması, işçinin işe giriş çıkış tarihi, fazla mesai, yıllık izin ve genel tatil ücreti gibi alacak kalemlerinin hesaplanmasında ülkemize has güçlükler de dikkate alındığında; davamıza konu alacak kalemlerinin belirsiz olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile hafta tatili haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Çalışma olgusunu işçi ispatlamalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, hesaba esas hizmet süresi bakımından, hizmet dökümünde 31/10/2012 ile 12/11/2012 tarihleri arasında davacının hiçbir yerde çalışması görünmeyen bir boşluk mevcuttur. Hizmet dökümünde ayrıca 1056254 sicilli işyerinde 12/11/2012-17/12/2012 tarihleri arasında çalışması görünen dönem hizmet süresine dahil edilmiştir.
Davacının bu tarih aralıklarında davalı nezdinde çalışıp, çalışmadığı taraflardan sorulup gerekirse çalıştığını gösteren belgelerin, 1056254 siclli işyeri ile davalının varsa ilgisini gösteren belgelerin SGK, Ticaret Sicili Müdürlükleri ile tarafların varsa bildirecekleri diğer kurumlardan ve davalıdan ilgili belgelerin celbi ile 31/10/2012-12/11/2012 ve 12/11/2012-17/12/2012 tarihleri arasının hesaba esas hizmet süresine dahil edilp edilmeyeceği irdelenmelidir. Eksik araştırma ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.