Esas No: 2018/2767
Karar No: 2022/1060
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 4. Daire 2018/2767 Esas 2022/1060 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/2767 E. , 2022/1060 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2767
Karar No : 2022/1060
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Müteahhit davacı adına, kat karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde edinilen dairelerin satışına dayalı ticari kazancın eksik beyan edildiği gerekçesiyle hazırlanan vergi tekniği raporu ve vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2011/12 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; vergi tekniği raporunda davacının payına düşen dairelerin satış bedelinin tespitinde emsal bedelin dikkate alındığı ve emsal bedelin belirlenmesinde de 213 sayılı Kanun'un 267. maddenin üçüncü sırasındaki "takdir esası" nın uygulandığı, ancak; gayrimenkullerin emsal bedelinin takdiri için takdir komisyonu tarafından yaptırılan bilirkişi raporu incelendiğinde raporun somut verilere ve bilgilere dayanmadığı, raporu düzenleyen bilirkişinin uzmanlığına dair herhangi bir bilgi bulunmadığı gibi sektörde kârlılık oranının tespitine ilişkin de takdir komisyonunca dikkate alınan bir veri bulunmadığı, kaldı ki gayrimenkul alım-satımı işinde kârlılık oranının gayrimenkulün edinme ve satış yılı arasındaki süreye bağlı olarak ve işin yapıldığı şehir ve bölgenin ekonomik ve ticari durumu ile alış-satış işleminin gerçekleştiği dönemdeki piyasa şartlarına göre değişiklik gösterebileceği açık olduğundan sadece yargı içtihatları ile kabul edilen inşaat sektöründe kârlılık oranının %20 olduğundan hareketle yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak matrah takdirinde bulunulduğu anlaşıldığından dava konusu cezalı tarhiyatın hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında düzenlenen raporlarda gerekli araştırma ve incelemelerin yapılarak satışı gerçekleştirilen gayrimenkullerin özellikleri ve bilgileri ile tarh dosyasındaki tüm veriler dikkate alınarak matrahın hesaplandığı ve yapılan işlemlerin tamamen usul ve yasalara uygun olduğu belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Müteahhit davacı adına, kat karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde edinilen dairelerin satışına dayalı ticari kazancın eksik beyan edildiği gerekçesiyle hazırlanan vergi tekniği raporu ve vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2011/12 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada verilen kabul kararı, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde, "Türkiye'de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, her türlü mal ve hizmet ithalatı, diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,
Dosyasının incelenmesinden; davacı hakkında 2011 yılında yaptığı satışlarla ilgili yapılan incelemede davacının bazı gayrimenkullerin satış bedellerini eksik beyan ettiğinin tespiti üzerine düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda, davacının … ili Mamak ilçesi … Mahallesi … ada … parselde yaptığı inşaat nedeniyle payına toplam 12 adet bağımsız bölüm düştüğü, Ankara ili Mamak ilçesi … Mahallesi … ada … parselde yaptığı inşaat nedeniyle payına toplam 8 adet bağımsız bölüm düştüğü, Ankara ili Mamak ilçesi … Mahallesi … ada … parselde yaptığı inşaat nedeniyle payına toplam 9 adet bağımsız bölüm düştüğü, söz konusu bağımsız bölümlerin emsal bedellerinin tespiti amacıyla 2 nolu Takdir Komisyonu tarafından, bilirkişi marifetiyle yapılan tespit dikkate alınarak maliyet bedel takdiri yapıldığı, söz konusu VTR esas alınarak düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu'yla, 58.461,70 TL tek kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında kendine düşen bağımsız bölümleri ticari amaçla satan arsa sahibinin sattığı bağımsız bölümlerin maliyet bedelinin, arsanın devir bedelinin karşılığında alınan (sözleşme gereği) bağımsız bölümler olduğu, arsa maliyetinin ise, müteahhidin arsa sahibine teslim ettiği bağımsız bölümler için yaptığı harcamalar toplamı olduğu anlaşılmaktadır. Yani arsa sahibinin, müteahhitten sözleşme gereği iktisap ettiği dairelerin kısmına ilişkin harcanan bedel, arsa sahibi için sattığı taşınmazların maliyet bedelini oluşturmaktadır.
Dolayısıyla yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu anlaşıldığından Mahkeme kararının kaldırılması isteminin reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında hukuk, isabet bulunmadığı görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.