13. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1905 Karar No: 2018/8619 Karar Tarihi: 27.09.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/1905 Esas 2018/8619 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2017/1905 E. , 2018/8619 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ...’ın 2008 yılında Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan üniversite sınavı sonucunda Sağlık Bilimleri Fakültesine bağlı Hemşirelik bölümünde burslu okumaya hak kazandığını, 12.06.2013 tarihinde bu programı tamamlayarak hemşire ünvanı aldığını, üniversite giriş kılavuzunda başarı burslu olarak yerleşen öğrencilerin mezun olduktan sonra burslu okudukları her yıl karşılığında tam bir yıl ... kuruluşlarında zorunlu hizmete tabi tutulacaklarının belirtildiğini, davalının zorunlu hizmet sözleşmesini imzaladığını, diğer davalı ...’ın ise kefil olarak gösterildiğini, rağmen yükümlülüğünü yerine getirmeyip hizmet sözleşmesini imzalamayarak yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000TL"nın sarf tarihinden itibaren işleyecek faizi ilebirlikte davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece, Tüketici Mahkemeleri’ne görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda Somut olayda, uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan zorunlu hizmet yükümlülüğüne ilişkin sözleşmeden kaynaklanmakta olup, davacı veya davalının satıcı veya sağlayıcı tanımına girmediği, sözü edilen sözleşmenin taahhütname niteliğinde olduğu bu sebeple uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği anlaşıldığına göre davaya bakma görevi genel Mahkemelere aittir. O halde, mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.