Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2019/5734
Karar No: 2022/1048
Karar Tarihi: 23.02.2022

Danıştay 4. Daire 2019/5734 Esas 2022/1048 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/5734 E.  ,  2022/1048 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/5734
    Karar No : 2022/1048

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, … Klima Havalandırma İnşaat Taahhüt İthalat İhracat Sanayi Ticaret Ltd. Şti.'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarihli, … ila … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 26/10/2016 tarihli dilekçeyle 2011 yılının 1, 7, 8 ve 11 dönemleri ile 2012 yılının 6,7,8 dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ve cezaları yönünden, 22/11/2016 tarihli dilekçeyle de kesinleşmiş bulunan tüm borçları için 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma başvurusunda bulunulduğu, asıl borçlu şirket hakkında yapılan mal varlığı sorgulamasında bankalar nezdinde herhangi bir araştırmanın yapılmadığı, dava konusu 6 sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan 11/2015 dönemine ilişkin gelir (stopaj) vergisi ve damga vergileri için asıl borçlu şirket adına düzenlenen … sayılı ödeme emrinin ise şirkete tebliğ edilmediği hususları nazara alındığında, 22/11/2016 tarihli başvuru üzerine anılan şirketin kesinleşmiş bulunan vergi borçlarının yapılandırmayla nitelik değiştirip yeni bir borç haline geldiği, yapılandırılan vergi borçlarının öncelikle asıl borçlu şirketten tahsili gerektiği, 6736 sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirilen yapılandırma üzerine ödenmeyen vergi borçlarının öncelikle asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla şirket adına ödeme emri düzenlenip usulüne uygun tebliğ edildikten sonra yapılacak mal varlığı araştırması üzerine herhangi bir mal varlığına rastlanılamaması halinde bu borç için kanuni temsilci adına takip yapılması gerektiği, 22/11/2016 tarihli başvurudan sonra kesinleşen ve dava konusu ödeme emirleri içeriğinde yer alan vergi borçlarına ilişkin asıl borçlu şirket hakkında bankalar nezdinde herhangi bir araştırmanın yapılmadığı, … sayılı ödeme emrinin ise şirkete tebliğ edilmediği anlaşıldığından, amme alacağının şirket hakkında kesinleştiğinden, şirket hakkında tüm takip yollarının tüketildiğinden ve amme alacaklarının şirketten tahsil edilemediğinden söz edilemeyeceğinden kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; olayda, asıl borçlu şirketin 26/10/2016 tarihli dilekçeyle 2011 yılının 1,7,8 ve 11 dönemleri ile 2012 yılının 6,7,8 dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ve cezaları yönünden, 22/11/2016 tarihli dilekçeyle de kesinleşmiş bulunan tüm borçları için 6736 sayılı Kanun uyarınca başvuruda bulunması sonucu yapılandırılan borcun nitelik değiştirerek yeni bir borç haline geldiği, yapılandırılan borcun şirketten takibi aşamasında bankalar nezdinde mal varlığı araştırması yapılıp yapılmadığının borcun nitelik değiştirmesine bir etkisinin bulunmadığı, yapılandırma başvurusu sonucu ödenmeyen borçlar için şirket hakkında yeniden ödeme emirleri düzenlenmesi gerektiğinden şirket hakkında düzenlenen … sayılı ödeme emrinin şirkete tebliğ edilmemiş olmasının da bu aşamada hüküm ifade etmediği, bu haliyle dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun gerekçeli reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, asıl borçlu şirketin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, vergi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine düzenlenen ödeme emirlerinin şirkete usulüne uygun tebliğ edildiği, yapılan mal varlığı araştırmasında hacze kabil herhangi bir mal varlığı unsuruna rastlanılmadığı belirtilerek temyiz isteminin kabulü gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY :

    Yeniden yapılandırma yasaları olarak da nitelendirilen kimi özel yasalar kapsamında yükümlülere, vergi borcunun, miktarı ve vadesi değiştirilip yeni bir ödeme planına bağlanarak, ödenmesi konusunda kimi koşullarla kolaylıklar sağlanmaktadır. Yeniden yapılandırılan borcun ödenmemesi halinde, diğer bir deyişle yapılandırmaya ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle hakkın kaybedilmesi ve bunun sonucunda yapılandırmanın iptali durumunda tahsil işlemlerine kalındığı yerden devam edilmesi yasa gereğidir.
    Amme alacağının özel yasalara göre ödenmek üzere başvuruda bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması, zamanaşımına olan etkisi dışında, asıl borçluya ait amme borcunun ödenmemesi halinde kanuni temsilcinin/ortağın sorumluluğunu düzenleyen kurallar gereğince, borcun takibinde gelinen aşamayı değiştirmeyeceği gibi matematiksel bir işlem mahiyetinde olduğu, kaldı ki borcun kısmen ödenmesi durumunda bile ortak veya temsilcinin bir hak kaybının olmadığı, bu hususun her zaman düzeltilebileceği açıktır.
    Açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın esasının diğer kısımlar yönünden incelenmesi suretiyle karar verilmek üzere davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi