16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6000 Karar No: 2019/728 Karar Tarihi: 07.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6000 Esas 2019/728 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararının istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtiliyor. Sanık ve müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin reddedildiği, temyiz taleplerinin reddi nedeni bulunmadığı için işin esasına geçildiği ifade ediliyor. Sanığın Bylock kullanmasıyla ilgili delil ve ikrarların suçun sübuta erdiği için yeterli olduğu, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, savunmaların eksiksiz sergilendiği ve hükmün kanuna uygun olduğu sonucuna varılıyor. Mahkeme kararında, sanığın suçunun TCK 314/2, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca değerlendirildiği belirtiliyor.
16. Ceza Dairesi 2018/6000 E. , 2019/728 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi Temyiz Edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık ve müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın soruşturma aşamasında Bylock kullandığına dair ikrarı ve toplanan diğer deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanığın Bylock kullanıp kullanmadığının tespiti için ayrıntılı Bylock tespit değerlendirme raporunun beklenmemesi sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.