17. Hukuk Dairesi 2016/10229 E. , 2019/4128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar vekilleri tarafından talep edilmiş, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 02.04.2019 Salı günü davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili Av. ... ile davalı ..."ne İzafeten....Bölge Müdürlüğü vekili Av. ... geldi. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların hisseli maliki olduğu binada bulunan işyerinin davacının sigortalısı .... Elektrik Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye kiralandığını, işyerinde 03/09/2011 tarihinde deponun yer aldığı binaya ait pimaş pis su giderinin tıkanması sonucu geri tepen suların giriş kattaki komşu işyerine ve oradan da sigortalı işyerine sirayet etmesiyle meydana gelen hasar karşılığı 53.340,00 TL’nin sigortalı şirkete müvekkili sigorta şirketince ödendiğini, davalıların zarara yol açan taşınmazın maliki olmaları sebebiyle meydana gelen zarardan arsa payları
oranında sorumlu olduklarını, ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız itiraz ettiklerini belirterek davalıların takibe, borca, faize ve ferilerine vaki itirazlarının iptaline, icranın devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile ....İcra Müdürlüğünün 2012/18306 sayılı takip dosyası kapsamında davalıların 26.670,00 TL asıl alacak ve ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş olan 2.137,00 TL faiz olmak üzere toplam 28.807,00 TL alacak kısmı yönünden itirazlarının iptaline takibin devamına, 22/09/2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 28.807,00 TL alacağın tapudaki payları oranındaki sorumlulukları esas alınarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, Vakıflar Genel Müdürlüğü"nün husumet itirazının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili ile diğer davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, işyeri sigorta poliçesi kapsamında ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gereken hususlardandır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1472. maddesinde sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği hüküm altına alınmıştır.
Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısının halefi olarak açıldığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti
nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 4. maddesinde ise dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda, sigortalı işyerinde oluşan su sızması hasarı sebebiyle meydana gelen zarar sigortacı tarafından sigortalıya ödenmiş olup ödenen tazminatın işyerinin maliki olan davalılardan tahsili talep edilmiştir. Dava dışı sigortalı Uzmanlar Elektrik Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti., sigortalı işyerinde kiracı olarak bulunmaktadır. Bu nedenle dava dışı sigortalı ile davalı taraf arasındaki temel hukuki ilişki kira sözleşmesine dayanmaktadır. Sigortalı ile davalı taraf arasında uyuşmazlık kira ilişkisinden doğduğuna göre; davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesindedir. Bu nedenle sigortacı tarafından halefiyet yoluyla açılan davanın da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
O halde, mahkemece uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği nazara alınarak, HMK 4 ve 114/1-C maddeleri gereğince mahkemenin görevli olmaması nedeniyle HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-)Bozma neden ve şekline göre davacı vekili ile davalı ... vekilinin tüm, diğer davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Vakıflar Genel Müdürlüğü dışındaki davalılar vekilinin göreve ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı ... vekilinin tüm, diğer davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine 04/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.