9. Hukuk Dairesi 2018/1518 E. , 2018/2865 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının 13/08/2007 tarihinde davalı iş yerinde presçi olarak çalışmaya başladığını fakat 10/10/2008 tarihinden itibaren sigortalı olarak gösterilmeye başlandığını, davacının ücretini alamadığını ve bu sebeple 09/08/2010 tarihinde işten ayrıldığını iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davalı iş yerinde çalışma saatlerinin haftada 6 gün 08:00 - 16:00 saatleri arasında olduğunu, 1 saat ara dinlenme süresi olduğunu, iş yerinde servis uygulaması olduğunu, davacının 10/10/2008 tarihinde davalı şirkette presçi olarak asgari ücretle işe başladığını ve 11/08/2010 tarihinde mazeretsiz olarak işten ayrıldığını şirket yetkililerinin çıkış işlemini yapmayı unuttuklarından çıkışının 01/11/2010 tarihinde yapıldığını, hiç çalışmadığı halde sigorta primlerinin 3 ay fazladan yatırıldığını, fazla mesai ücretlerinin 1,5 yıl öncesine kadar bankaya yatırılmasına rağmen son 1,5 yıldır makbuz karşılığında elden ödendiğini, davacının sadece Haziran, Temmuz ayları maaşı ile Ağustos ayından 8 günlük maaş alacağının kaldığını davayı açmasının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; kıdem tazminatı talebinin kabulüne, fazla mesai ücreti ve ücret alacağı taleplerinin kısmen kabulüne, ihbar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairemizce, özetle ve sonuç olarak;
“1-Davacının resmi tatil alacağı talebi olmamasına rağmen gerekçeli kararın 2. sayfasının son 2 satırındaki resmi tatil ücretine ilişkin açıklamaların, maddi hataya matuf olduğu kabul edilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Davacı davalı işveren nezdinde 13/08/2007 tarihinden 09/08/2010 tarihine kadar çalıştığını iddia ederek talepte bulunmuş, davalı işveren ise davacının 10/10/2008 tarihinde işe başladığını savunmuştur. Mahkemece davacının 10/10/2008 tarihinde işe başladığı kabul edilerek sonuca gidilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 13/08/2007 tarihinde...."a ait işyerinde çalışmaya başladığı, bu işyerinden 09/10/2008 tarihinde çıkışının yapıldığı ve hemen ertesi günü .... ile aynı soyadı taşıyan ..."ın fabrika müdürlüğünü yaptığı davalı şirket emrinde çalışmaya başladığı anlaşılmıştır.
Davacı tanıklarından işyeri çalışanı ..., davacının davalı işyerinde 2007 yılı yaz aylarında çalışmaya başladığını belirtmiştir.
Yargılama sırasında, davacıya çalıştığını iddia ettiği dönem içerisinde, ilk işyerindeki çalışma ile sonraki işyerindeki çalışma hususu sorulup açıklatılmamış, dinlenen tanıklarada bu husus açıkça sorulmamıştır. Mahkemenin çalışma süresine ilişkin araştırması eksiktir.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davacıdan 2007-2010 yılları arasında çalıştığı işverenlere ve işyeri değişikliğine ilişkin açıklaması sorulup, bu işyerlerine ilişkin kayıtlar getirtilip işyeri devri, nev-i değiştirme ya da hizmet akdinin nakli olup olmadığı araştırılıp, gerekirse tanıklar yeniden dinlenilip, davacının çalışma başlangıcına dair iddiası değerlendirilip, hizmet süresinin belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır.
4-Reddedilen miktar üzerinden hükmedilen vekalet ücretinin davalı lehine olması gerekirken yine davacı lehine hükmedilmesi isabetsizdir.
5-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun, hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2-Somut uyuşmazlıkta; davacının fazla mesai ücreti talebi ile ilgili olarak, bozma öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sadece 3 ay için haftalık 4.5 saat fazla mesai yapıldığı kabul edilerek hesaplama yapılmış, hüküm de buna göre kurulmuş ancak davacı bu hususu temyize konu etmediği için bozma dışı kalmıştır. Bu nedenle de davalı lehine fazla mesai ücretinin 3 aylık süre için, haftada 4,5 saat üzerinden hesaplanması hususunda, usuli kazanılmış hak doğmuştur. Mahkemece bozma sonrasında davalının usuli kazanılmış hakkı ihlal edilerek, fazla mesai ücretinin davacının tüm çalışma dönemi için ve haftada 6 saat üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması hatalıdır.
3-Davacı dava dilekçesinde, ücret alacağı talebine ilişkin olarak, 2010 yılının Haziran, Temmuz ayı maaşı ve Ağustos ayından 7 günlük maaş alacaklarını talep etmiştir. Dosyada mübrez raporda bilirkişi, haziran ayı maaşının ödendiğini kabul edip, sadece temmuz ayı maaşını ve 7 günlük ağustos ayı maaşını hesaplamış, mahkeme de buna uygun hüküm kurmuştur. Davacı ilk kararın temyizinde bu hususu da temyiz etmemiş, bu husus da bu nedenle bozma dışı kalarak davalı lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Mahkemenin bozma sonrasında daha önce ödendiği kabul edilen Haziran ayı ücretini bu defa ödenmemiş kabul ederek, buna göre karar vermesi de usuli kazanılmış hakkın ihlali olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.