12. Ceza Dairesi 2019/8761 E. , 2020/2111 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesine göre açıklanan; TCK"nın 179/3-2, 62/1, 50/1-a 52, 50/6. maddelerine göre mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 179/3-2, 62, 53. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair ... 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/12/2010 tarihli ve 2010/374-2010/522 sayılı kararının, 28/12/2010 tarihinde kesinleşmesine müteakip, sanığın denetim süresi içinde 06/05/2015 tarihinde "Hakaret ve Hayvanın Tehlike Yaratabilecek Şekilde Serbest Bırakma" suçunu işlediği ve ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 24.10.2018 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair kararı kapsayan dosya incelendi.
Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; olay günü, sanığın 2,34 promil alkollü vaziyette sevk ve idaresindeki araçla seyir halindeyken, maddi hasarlı trafik kazası yaptığı olayda; sanık hakkında, tespit edilen alkol promil miktarı ve trafik kazasına sebebiyet vererek yarattığı tehlike itibariyle kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşılarak hak ve nesafete uygun bir ceza tayini yerine, sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi yerine, TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanması bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 27.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.