Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6082 Esas 2019/725 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6082
Karar No: 2019/725
Karar Tarihi: 07.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6082 Esas 2019/725 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/6082 E. ve 2019/725 K. sayılı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir. TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Kararda, tanığın istikrarlı beyanları ve toplanan diğer delillerin suçun sübuta erdiği hususunda yeterli olduğu ifade edilmiş ve yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirtilmiştir. Kararda detaylı olarak anlatılan kanun maddeleri şu şekildedir:
- 314/2: Toplum düzenini bozmak amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek
- 62: Tanıkların niteliği
- 53: Mahkumiyet hükmü verilebilmesi için delillerin yeterliliği
- 58/9: Sanığın savunma hakkı
- 63: Delillerin değerlendirilmesi
- 3713: Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddesi: Terör örgütüne üye olmak
16. Ceza Dairesi         2018/6082 E.  ,  2019/725 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı Kanunun
    5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik
    istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Tanığın aşamalarda değişmeyen ve ayrıntı içeren istikrarlı beyanları ve toplanan diğer deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanığın Bylock kullanıp kullanmadığının tespiti için Bylock tespit ve değerlendirme raporunun beklenmemesi sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.