22. Hukuk Dairesi 2016/19209 E. , 2019/16965 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekili kısmi dava açmış, taleplerini ıslah dilekçesi ile artırmış, ancak ıslah ettiği miktarlara faiz yürütülmesini talep etmemiştir. Mahkemece ıslah ile arttırılan miktarlar yönünden dava konusu alacaklara faiz yürütülmemiş ise de konu ile ilgili olarak yapılan içtihadı birleştirme talebi üzerine 24/05/2019 tarihli Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca “Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması halinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceği" yönünde karar verilmiştir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı doğrultusunda dava konusu ihbar tazminatına dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi ile 4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14. maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda faiz başlangıcı fesih tarihi olmalı iken ıslah edilen kıdem tazminatı tutarı yönünden de faize ilişkin bir hüküm kurulmaması hatalı olmuştur.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı sebepten; temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının
“Davanın KABULÜ ile,
4.755,57 TL Brüt Kıdem tazminatının 4.000,00 TL sinin akdin feshi tarihi olan 15/07/2014 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte,
2.717,12 TL Brüt İhbar tazminatının 2.000,00 TL sinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE," şeklindeki bentlerinin çıkarılarak yerine;
“Davanın KABULÜ ile,
4.755,57 TL Brüt Kıdem tazminatının akdin feshi tarihi olan 15/07/2014 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte,
2.717,12 TL Brüt İhbar tazminatının 2.000,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren kalan kısmının ise ıslah tarihi olan 16/03/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine, 23.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.