16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4007 Karar No: 2020/6125 Karar Tarihi: 17.12.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/4007 Esas 2020/6125 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, 101 ada 91 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki olmaması nedeniyle bu parsel yönünden davanın gerçek tarafı olmayan davalı aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, 101 ada 279 parsel sayılı taşınmaz yönünden diğer 1/2 hissenin tespit maliki olan ... de dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılmasına, 101 ada 268, 298, 107 ada 2 ve 135 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacı tarafın sunduğu tapu kayıtlarının tesislerinden itibaren bütün tedavülleri ve varsa haritaları ile birlikte getirtilmesine, kadastro sırasında revizyon görüp görmediklerinin araştırılmasına, revizyon gördüğü parseller varsa bunlara ait kadastro tutanak örneklerinin istenmesine, davacıya, tapu kayıtlarıyla akti ya da irsi irtibatını kanıtlaması için olanak tanınmasına, mahallinde üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, üç kişilik uzman fen bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin katılımı ile yapılacak keşifte, yerel bilirkişilerden tapu kayıtlarında yazılı köy, mevki ve sınırlar hususunda tek tek ve ayrıntılı bilgi alınmasına, tapu kayıtlarının kapsamının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca ve sınırlarının gayrı sabit sınırlı ya da sabit sınırlı olup olmadıkları dikkate alınarak belirlenmesine, fen bilirkişi kurulundan yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilen noktaları, tapu kayıtlarının kapsamlarını gösterir ve keşfi izlemeye olanak tanır şekilde rapor ve harita düzenlemelerinin istenmesine, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının davalı taraf yönünden hukuki kıymetini kaybedip kaybetmediği hususunun davalı tarafın z
16. Hukuk Dairesi 2017/4007 E. , 2020/6125 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “ ...dava konusu 101 ada 91 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki olmaması nedeniyle bu parsel yönünden davanın gerçek tarafı olmayan davalı ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi; 101 ada 279 parsel sayılı taşınmaz yönünden diğer 1/2 hissenin tespit maliki olan ... de davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması; 101 ada 268, 298, 107 ada 2 ve 135 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davacı tarafın sunduğu tapu kayıtlarının tesislerinden itibaren bütün tedavülleri ve varsa haritaları ile birlikte getirtilmesi; kadastro sırasında revizyon görüp görmediklerinin araştırılması; revizyon gördüğü parseller varsa bunlara ait kadastro tutanak örneklerinin istenmesi; davacıya, tapu kayıtlarıyla akti ya da irsi irtibatını kanıtlaması için olanak tanınması; bundan sonra mahallinde, davada yararı bulunmayan yaşlı ve ehil kişiler arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, üç kişilik uzman fen bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin katılımı ile yapılacak keşifte, yerel bilirkişilerden tapu kayıtlarında yazılı köy, mevki ve sınırlar hususunda tek tek ve ayrıntılı bilgi alınması; tapu kayıtlarının kapsamının 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca ve sınırlarının gayrı sabit sınırlı ya da sabit sınırlı olup olmadıkları dikkate alınarak belirlenmesi; fen bilirkişi kurulundan yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilen noktaları, tapu kayıtlarının kapsamlarını gösterir ve keşfi izlemeye olanak tanır şekilde rapor ve harita düzenlemelerinin istenmesi; çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının kapsamında kalması halinde tapu kayıtlarının davalı taraf yönünden hukuki kıymetini kaybedip kaybetmediği hususunun davalı tarafın zilyetliğinin niteliği de değerlendirilerek tartışılması; çekişmeli taşınmazların tapu kaydı kapsamında kaldığının ve hukuki kıymetini kaybetmediğinin saptanması halinde tapulu taşınmazlarda sürdürülen zilyetliğin değer taşımayacağının düşünülmesi; çekişmeli taşınmazların tapu kayıtları kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde davalı tarafın sürdürdüğü zilyetliğin malik sıfatıyla olup olmadığı hususu üzerinde durulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve 101 ada 268, 279, 298 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitleri gibi ... adına; 101 ada 91 parsel sayılı taşınmazın dahili davalı ... adına; 107 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile tarla ve su deposu olarak dahili davalı ... adına; 135 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile ahşap ev, samanlık ve tarla vasfı ile ½ şer hisse ile davalı ... ve dahili davalı ... adlarına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine ve mahkemece toplanan delillere, davacının dayandığı tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara ait olduğu kanıtlanamadığı gibi, bir an için tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazlardan herhangi birine uyduğu kabul edilse bile, tespit tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-c maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmiş olması nedeniyle tapu kayıtlarının davalı taraf lehine hukuki değerlerini yitirdiğinin anlaşılmış olmasına göre, davacının 101 ada 268, 298; 135 ada 12 sayılı parsellere yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının ve ayrıca temyiz edenin sıfatı ile temyiz isteminin kapsamına göre de 107 ada 2 ve 101 ada 279 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellere ilişkin hükmün ONANMASINA, 2- 101 ada 91 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece bozma ilamına uyulmakla lehine bozma kararı verilen taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın ihlal edilmemesi için de mahkemece bozma ilamının gereğinin eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında" tespit maliki olmayan davalı ...’i hasım göstererek dava açılmış olması nedeniyle davanın açıldığı günde gerçek hasma yöneltilen bir dava bulunmadığından dava konusu 101 ada 91 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili davanın husumet yönünden reddine, taşınmaza ait dosyadaki tutanak aslı ve dayanağı belgelerin tespit gibi tescil işlemi yapılmak üzere Kadastro Müdürlüğüne geri gönderilmesine karar verilmesi" gereğine değinilmiş olduğuna göre, davanın bu parsel yönünden husumet nedeniyle reddi gerekirken bozma ilamından sonra tespit maliki ... davalı olarak davaya dahil edilmek suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.