Esas No: 2021/23370
Karar No: 2022/20398
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/23370 Esas 2022/20398 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edilmesi sonucunda, tehdit suçundan verilen hükümün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itiraz reddedilmiştir. Sanığın avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan verilen beraat kararı nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesinde kanuna aykırılık görülmediği belirlenmiştir. Ancak, katılanın temyiz iddialarının yerinde görülmesi sonucunda, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir. Kararda 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri dikkate alınmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, tehdit suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itirazın merciince reddedildiği ve sanık hakkında, yargılandığı aynı davada tehdit suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olması karşısında, sanık müdafisi tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan verilen beraat kararı nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesinde kanuna aykırılık görülmediği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Zamanaşımının son kesme nedeni olan, sanığın sorgusunun yapıldığı 22/11/2013 tarihine göre, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, katılan ... vekilinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak, sanık hakkında açılan kamu davasının, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE, 20/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.