Esas No: 2018/3857
Karar No: 2022/672
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 3. Daire 2018/3857 Esas 2022/672 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/3857 E. , 2022/672 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/3857
Karar No : 2022/672
TEMYİZ EDEN (DAVACI) … Kimya Plastik Tekstil Petrol İthalat İhracat Pazarlama Taşımacılık Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının, müşterilerine yaptığı satışlar dolayısıyla elde ettiği kur farkı karşılığında fatura düzenlemediği ve ilişkili kişiye verilen ödünç para için faiz hesaplamadığından bahisle 2010 yılına ilişkin olarak re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile ilişkili kişiye verilen ödünç paraya karşılık elde edilmesi gereken faiz geliri ile ortaklardan alacaklar hesabının azaltılması suretiyle kayıtlardan çıkarılan tutarları örtülü olarak ortaklarına dağıttığından bahisle aynı yılın Kasım ila Aralık dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: "331-Ortaklara Borçlar" hesabının alacak tarafına 31/12/2010 tarihinde 319.942,77 TL tutarında kayıt yapılarak karşılığında "120-Alıcılar" hesabının borç tarafına da aynı tutarda kayıt düşülmesi sonucunda alıcılar hesabının alacak bakiyesinin bu tutar kadar azaltıldığı, yine "331-Ortaklara Borçlar" hesabının 31/12/2010 tarihine kadar borç tarafı toplamı 122.982,30 TL ve alacak tarafı toplamı ise 124.540,25 TL iken, ... tarih ve ... yevmiye numarası ile söz konusu hesabın borç tarafına 321.500,72 TL tutarında kayıt yapıldığı ve karşılığında "131-Ortaklardan Alacaklar" hesabının da aynı tutarda alacaklandırıldığı, bu kayıtla söz konusu hesabının 321.500,72 TL tutarında azaltıldığı, kurum temsilcisinin, "120-Alıcılar" Hesabında yer alan alacak fazlasının kur gelirinden kaynaklanmış olabileceğini, hesaplarda yapılan yanlışlıklarla ilgili olarak herhangi bir kasıtlarının bulunmadığını belirttiği ve söz konusu kaydın hukuken geçerli başka nedenlerle de açıklanamadığı görüldüğünden dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 2010 yılında dövizli satış gerçekleştirilmediği, kur farkı oluşmadığı, kur farkı kabul edilse bile tarhiyatın zamanaşımına uğradığı, eksik inceleme ve tespit yapıldığı, olayda şirket ortaklarına kar payı dağıtılmadığı belirtilmesine karşın ortaklar hakkında vergi tarhiyatı yapılmamasının Vergi Müfettişinin böyle bir kazanç dağıtımı olduğundan emin olmadığını gösterdiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…'İN DÜŞÜNCESİ : ... tarih ve ... sayılı Vergi İnceleme Raporundan; olayda davacının 6111 sayılı kanundan yararlandığı ve hakkında, kayıtlarında yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan ortaklardan alacaklar hesabına ilişkin bildirilen tutarlar üzerinden vergi tahakkuk ettirilerek kayıtlarının düzeltildiği anlaşılmaktadır.
6111 sayılı Kanunun 11.maddesiyle mükelleflerin kayıtlarında yer aldığı halde gerçekte mevcut olmayan kasa bakiyesi ve ortaklardan alacaklara ilişkin tutarların kayıt ve beyanlara intikal ettirilmesi sağlanarak kayıtlarının daha sağlıklı hale getirilmesinin amaçlandığı ve hükümde verginin dönemine ilişkin bir sınırlama öngörülmediği gibi muhasebe kayıtlarının niteliği gereği ilgili dönemin önceki dönemlerden bağımsız bir şekilde değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı dikkate alındığında 6111 sayılı Kanunun 11. maddesinin 2. fıkrasının uyuşmazlık konusu dönemi kapsadığı açık olup, uyuşmazlığın çözümünde sözü edilen madde hükmünün değerlendirilmesi gerektiği, aynı maddenin (c) bendine göre davacı tarafından bu madde hükmü uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyatın yapılamayacağı hükme bağlandığından, dava konusu tarhiyatın 2010 yılının Kasım ila Aralık dönemleri için re'sen tarhedilen bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, kararın ilgili hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının 2010 yılı hesap ve işlemlerinin kurumlar vergisi yönünden incelenmesi sonucunda düzenlenen ...tarih ve ...sayılı vergi inceleme raporunda; müşterilerine yaptığı satışlar dolayısıyla elde edilen kur farkları karşılığında fatura düzenlemediği ve ilişkili kişiye verdiği ödünç paraya karşılık faiz geliri hesaplamadığından bahisle tarhiyat önerildiği, aynı yılın gelir (stopaj) vergisine ilişkin düzenlenen ... tarih ve ...sayılı vergi inceleme raporunda ise; ortaklardan alacaklar hesabının azaltılması suretiyle kayıtlardan çıkarılan tutarların ortaklara örtülü olarak dağıtıldığından ve ilişkili kişiye verdiği ödünç paraya karşılık faiz geliri hesaplamadığından bahisle tarhiyat önerildiği, bahsi geçen raporun "4.3.1. Ortaklardan Alacaklar Hesabına Yapılan Kayıtla Kar Dağıtımı" başlıklı kısmında; davacının 6111 sayılı Kanundan yararlandığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, aynı Kanun'un 341. maddesinde vergi ziyaının, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade edeceği, 344. maddesinde; 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği, vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde cezanın üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyatın, 2010 yılı için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Davacının müşterilerine yaptığı satışlar dolayısıyla elde ettiği kur farkları karşılığında fatura düzenlemediği ve ilişkili kişiye verdiği ödünç para karşılığında faiz geliri hesaplamadığından bahisle adına 2010 yılına ilişkin kurumlar vergisi tarhiyatı yapılmasına karşın aynı yılın Kasım ila Aralık dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisine ilişkin tarhiyatın, ortaklardan alacaklar hesabının azaltılması suretiyle kayıtlardan çıkarılan tutarların ortaklara örtülü olarak dağıtılmasından ve ilişkili kişiye verilen ödünç paraya karşılık faiz geliri hesaplanmamasından kaynaklandığı, kur farklarına ilişkin olarak kurumlar vergisi tarhiyatı önerilmediği dikkate alındığında, tarhiyatın 2010 yılının Kasım ila Aralık dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisine ilişkin kısmın da hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldığından Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın bu yönden reddi yolundaki hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kısmen reddine,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; 2010 yılı için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4.Kararın; 2010 yılının Kasım ila Aralık dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
5.Davacıdan, 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına, 23/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi
(X).KARŞI OY :
25/02/2011 gün ve 27857 Mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un "Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtia, kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar" başlıklı 11. maddesinin 2. fıkrasında, kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında hangi hükümlerin uygulanacağı kurala bağlanmış, söz konusu fıkranın (a) bendinde, bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerinin, 31/12/2010 tarihi itibarıyla düzenleyecekleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilecekleri, (b) bendinde, (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden % 3 oranında hesaplanan verginin, beyanname verme süresi içinde ödeneceği, (c) bendinde, bu fıkra kapsamında ödenen vergilerin, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmeyeceği; beyan edilen tutarların ve ödenen vergilerin, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmeyeceği, bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmayacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunda; davacının 6111 sayılı Kanundan yararlandığı ve hakkında, kayıtlarında yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan ortaklardan alacaklar hesabına ilişkin bildirilen tutarlar üzerinden vergi tahakkuk ettirilerek kayıtlarının düzeltildiği anlaşıldığından yukarıda bahsi geçen mevzuat uyarınca ve yasanın amacı dikkate alındığında davacı hakkında inceleme yapılamayacağı dolayısıyla salınan verginin hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldığından istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararın, bu gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla Daire kararının gerekçesine katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.