Esas No: 2019/1607
Karar No: 2022/1006
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 4. Daire 2019/1607 Esas 2022/1006 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/1607 E. , 2022/1006 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1607
Karar No : 2022/1006
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Metal Kalıp Makine İnşaat Kimya
Otomasyon İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, vergi inceleme raporuna istinaden, sahte fatura kullandığından bahisle 2012/1,2,4,7,10,11 dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergileri ve bir kat kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacıya fatura düzenleyen Ulus Vergi Dairesi mükellefi … Demir Metal Otomotiv Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin, anılan mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğunu kanıtlamaya yeterli olmadığı anlaşıldığından, söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Sahte faturalar içeriği katma değer vergilerini indirim konusu yaptığı hususu, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile somut olarak tespit edilen davacı adına re'sen tarh edilen vergi ve kesilen cezaların hukuka uygun olduğu, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacının fatura aldığı mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmaktadır. Bu tespitin yapılabilmesi ve söz konusu faturaların hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından da, bu faturaları düzenleyen mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya fatura düzenleyen … Demir Metal Otomotiv Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; şirketin 23/12/2011 tarihinde faaliyete başladığı, demir çelikten bar ve çubukların, profillerin, levha kazıklarının, tüp ve boruların toptan ticareti ile iştigal ettiği, mükellef kurumun "… Sanayi Sitesi … Sokak No:… " adresinde yapılan 26/12/2011 tarihli işe başlama yoklamasında; adresin boş olduğunun tespit edildiği, aynı adreste 30/12/2011 tarihinde yapılan yoklamada, fiili faaliyet konusunun hırdavat, boru, profil, demir toptan alım satım işi olduğu, muhasebe işlemlerinin Başkent Vergi Dairesi mükellefi … tarafından yürütüldüğü, defterlerin … Noterliğinde tasdik edildiği, işyerinde muhtelif ofis eşyalarının bulunduğu, aynı adreste 11/02/2013 tarihinde yapılan yoklamada şirketin faaliyetine devam ettiği, deposu ve şubesinin olmadığı, aylık net 1500 TL kira ödediği, 2 işçi çalıştırdığı, muhasebe işlemlerinin … tarafından yürütüldüğü, işyerinde emtia bulunmadığı, muhtelif ofis eşyaların bulunduğu, 19/02/2013 tarihinde şirket merkez adresinin "… Mah. … Sok. … Sitesi No:… " adresine nakledildiği, mükellef kurumun "… Mah. … Sok. … Sitesi No:… " adresinde 08/03/2013 tarihinde yapılan yoklamada, işyerinde kiralık levhasının bulunduğu, nakil işe başlama veren şirketin boş işyeri olduğu için işe başlama yapılamadığının tespit edildiği, aynı adreste yapılan 21/03/2013 tarihinde yapılan yoklamada, adresteki işyerinin kapalı olduğu, boş ve camında kiralık yazısının bulunduğundan nakil işe başlamasının yapılamadığı, aynı adreste 09/05/2013 tarihli yoklamada nakil olarak bu adrese gelindiği, iş yeri büyüklüğünün 25 metrekare olduğu, toptan demir malzemeleri satışının yapılacağı, adresi büro ile yazışma adresi olarak kullanacakları, muhasebe işlemlerinin … tarafından yürütüldüğü, 1 çalışanının bulunduğu, muhtelif ofis eşyalarının bulunduğu, "… Sanayi Sitesi … Sokak No:… " adresinde 08/10/2014 tarihinde yapılan yoklamada, adreste … Asansör Ltd. Şti.nin faaliyet gösterdiğinin tespit edildiği, şirket müdürü olan … 'ın ikametgah adresinde 27/10/2014 tarihinde yapılan yoklamada, ödevlinin adreste ikamet etmediği, muhtarlık kaydının bulunmadığının beyan ve tespit edildiği, "… Sanayi Sitesi … Sokak No:… " adresinde 13/12/2014 tarihinde yapılan yoklamada, adreste mükellef kurumun olmadığı ve tanınmadığı, … Asansör firmasının adreste faaliyette bulunduğunun tespit edildiğinin görüldüğü, mükellef kurumun 2012 hesap döneminde form Ba ile 12.603.220 TL alım yapıldığını bildirdiği, karşı firmalar tarafından 12.063.953 TL mal ve hizmet satımı yapıldığı bildiriminde bulunulduğu, form Bs ile 2012 hesap döneminde 11.411.891 TL tutarında satış yapıldığı, karşı firmalar tarafından 11.231.330 TL mal ve hizmet alımı yapıldığı bildiriminde bulunulduğu, mükellef kurum tarafından 2013 hesap döneminde form Ba ile 8.957.220 TL tutarında alım yapıldığı, karşı firmalar tarafından 6.846.233 TL mal ve hizmet satımı yapıldığı bildiriminde bulunulduğu, form Bs ile 2013 hesap döneminde 9.618.190 TL tutarında satış yapıldığı, karşı firmalar tarafından 9.568.190 TL mal ve hizmet alımı yapıldığı bildiriminde bulunulduğu, 2012 yılında KDV matrahının 11.505.059 TL olduğu, devreden KDV'ler nedeniyle hiç KDV ödenmediği, 2013 yılında KDV matrahının 9.618.346 TL olduğu, devreden KDV'ler nedeniyle hiç KDV ödenmediği, verilen muhtasar beyannamelerde 2012 yılında 7 ila 9 arasında işçi çalıştırıldığı, 2013 yılında 2 ila 3 arasında işçi çalıştırıldığı, 2012 yılında hakkında olumsuz tespit bulunan mükelleflerden 9.509.910 TL tutarında mal aldığı, olumsuz tespit bulunan mükelleflerden yapılan alımın tüm alımlar içindeki oranının %79 olduğu, 2013 yılında 9.161.555 TL mal alışı yapıldığı, alımların tamamının hakkında olumsuz tespitler bulunan mükelleflerden yapıldığının tespit edildiği, mükellefiyet tesis tarihinden itibaren 47.894 TL vergi borcu bulunduğu, bu borcun yalnızca 26 TL'sinin ödendiği, alış ve satışlarına ilişkin firmalar nezdinde yapılan karşıt incelemelerinde olumsuz tespit bulunmadığı, şirket müdürü … 'ın ortak veya yönetici olduğu altı adet firmanın beş tanesi hakkında olumsuz tespitler bulunduğu, SGK primlerinin ödenmediği ve bu kuruma 55.000 TL borcunun bulunduğunun belirtildiği, şirket üzerine kayıtlı taşıt veya gayrimenkul bulunmadığı, 2012 yılında defter tasdikinin bulunduğu, 2013 yılında defter tasdikinin bulunmadığı, 31/12/2013 tarihinde mükellefiyetin re'sen terkin edildiği, firma re'sen terkin edildiğinden şirket müdürü … 'ın ikametgah adresine 11/05/2017 tarihli defter ve belge isteme yazısının gönderildiği, mükellefin ismen tanınmadığı beyan ve ifadelerle tespit edildiğinden dolayı tebliğ edilemediği, 01/01/2012 tarihinden itibaren düzenlendiği faturaların sahte olarak değerlendirilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerden, faaliyeti demir çelikten bar, çubuk, tüp ve boruların toptan ticareti işleri olan şirketin karşıt incelemelerde nakliyenin şirket tarafından yapıldığı belirtilse de şirket adına kayıtlı araç bulunmadığı, işçilere ait prim borçlarının ödenmediği, alım yapılan mükellefler hakkında ya sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporları bulunduğu ya da re'sen terkin ettirildiği, vergi ödevlerinin bir kısmının yerine getirilmediği, yüksek tutarda KDV matrahı beyan etmesine rağmen ödenecek KDV'lerin ya hiç çıkmadığı ya da çok cüzi olduğu, defter tasdikinin düzenli olarak yapılmadığı, şirket müdürü ve ortağının ortağı olduğu diğer şirketlerin çoğu hakkında olumsuz tespitler bulunduğu, stok miktarı, faaliyet yaptığı alan, işin niteliği dikkate alındığında beyan edilen bu kadar kısa zaman diliminde bu matrahlara ulaşmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, anılan mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varıldığından, söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.