Esas No: 2021/6509
Karar No: 2022/4775
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/6509 Esas 2022/4775 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı banka tarafından yapılan temlik işlemine dayanarak borçlu Türk Nakliye İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye ait taşınmazın satışından elde edilen para üzerindeki ipotek hakkının davalı bankaya ait olduğu ve davacının itirazına rağmen sıra cetvelinde 1. sırada yer aldığı belirtilen dava, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nde görülmüştür. Davacı vekili, ipotek hakkının ancak alacakla birlikte temlik edilebileceği iddiasıyla davalının alacağının sıra cetvelinden çıkartılması ve payının davacıya ödenmesini talep etmiştir. Ancak yapılan inceleme sonucunda, ipoteğin doğum tarihinden önceki bir tarihte doğduğu, temlik işleminin geçerli olduğu ve davacının muvazaa iddiasını ispat edemediği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, ipotek alacaklısı davalı alacağına sıra cetvelinin 1. sırasında pay ayrılması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373. maddesi uyarınca davanın reddi kararının kaldırılması kararlaştırılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı borçlu hakkında kredi sözleşmelerine istinaden takibe geçilerek borçluya ait taşınmazların haczedildiğini; haczedilen taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini ve sıra cetveli düzenlendiğini, sıra cetvelinin 1. sırasında davalı alacağının bulunduğunu, davalının ipoteğe dayalı bu alacağını Konya 8. Noterliğinin 19/10/2012 tarih ve 21520 yevmiye nolu temliknamesi ile 3. şahıs Sabahattin Boyacıoğlu'ndan temlik alınmış olduğunu, ancak ipotek hakkının ancak alacakla birlikte temlikinin mümkün olduğu, alacaksız ipoteğin temlikinin mümkün olmadığı iddiası ile davalının 1. sırada yer alan alacağının sıra cetvelinden çıkartılarak payının davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu ipoteğin dava dışı ... Makine San. Ltd. Şti. tarafından dava dışı ...'na 20/03/2012 tarihinde tesis edildiğini; dava dışı borçlu ... Ltd. Şti.'nin taşınmazı ipotek yükü ile satın aldığını; ipotek alacaklısı ...nun ise ipotekten doğan her türlü hak ve alacağını davalıya devir ve temlik ettiği gerekçeleriyle davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, temliknamede ipotekten doğan her türlü hak ve alacağın davalı şirkete devredildiğinin belirtildiği, yapılan temlik işleminin geçerli bir temlik olduğu, ipotekle birlikte alacağın da devredildiği, ipotek alacağının davalı şirkete geçtiği, davacı tarafça muvazaa iddiası bulunmadığı gibi ipotek alacağının ödendiğine dair dosyada iddia ve delil bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; ipoteğin davalı bankanın alacağının doğum tarihinden önce doğduğu, temliknamenin de geçerli olduğu ve davalının muvazaa iddiasını ispat edemediği, daha önce doğan alacağın, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamayacağı gerekçeleriyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, sıra cetvelinin 1.sırasında yer alan ipotek alacağına itiraza ilişkindir. Bu alacağın muvazaalı olduğuna dair herhangi bir iddia bulunmamakta, davacı davasını ipoteğin asıl alacağa bağlı olarak sona erdiği iddiasına dayandırmaktadır. İlk derece mahkemesince yaptırılan inceleme sonucunda ipotekten kaynaklanan borcun ödenerek ipoteğin sona ermiş olduğuna dair bir bilgi veya belge bulunmadığı anlaşıldığına göre yapılan temlik işlemi geçerlidir. Bu nedenle ipotek alacaklısı davalı alacağına sıra cetvelinin 1. sırasında pay ayrılması doğru olup Bölge Adliye Mahkemesince, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, ancak sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 17.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.