Esas No: 2021/18657
Karar No: 2022/756
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 2. Daire 2021/18657 Esas 2022/756 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/18657 E. , 2022/756 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18657
Karar No : 2022/756
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Dava; davacının, yargı kararı uyarınca yapılan ödemelerin, mahkeme kararının kesinleşmesine kadar kendisinden tahsil edilmemesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile bu işlem sonucunda daha önce yatırdığı 38.606,02-TL'nin (24.623,34-TL ana para + 13.982,68-TL faiz), ödeme tarihi olan 06/01/2015 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tarafına iadesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:… , K:… sayılı kararıyla; Danıştay Beşinci Dairesinin 04/03/2008 günlü, E:2008/655 sayılı yürütmeyi durdurma kararının mali yönden uygulanmasını teminen davacının ... Bölge Müdürlüğü ... Liman Başkanlığı görevinden ayrıldığı 04/01/2007 tarih ile yargı kararı gereği tekrar ... Bölge Müdürlüğü ... Liman Başkanlığı görevine başladığı 12/05/2008 tarihi arasına ilişkin sözleşmesiz programcı kadrosu ile sözleşmeli Liman Başkanlığı kadrosu arasındaki maaş ve ikramiye farklarının ödendiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/04/2014 tarihli kararıyla, Danıştay Beşinci Dairesinin 04/03/2008 günlü kararıyla mahkeme kararının ve dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulması kararının yarattığı hukuksal sonucu ortadan kaldırdığı ve fiilen anılan kadroda çalışılmayan döneme ilişkin ödemelerin geri alınmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İkinci Dairesinin 20/02/2020 günlü, E:2016/13343, K:2020/1054 sayılı kararıyla; Mahkeme kararının, yargı kararı uyarınca yapılan ödemelerin, mahkeme kararının kesinleşmesine kadar kendisinden tahsil edilmemesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ve davacının ödediği 24.623,34-TL'nin ödeme tarihi olan 06/01/2015 tarihinden itibaren faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi isteminin reddine ilişkin kısmı onanmış; davacının ödediği faiz miktarı olan 13.982,68-TL'nin ödeme tarihi olan 06/01/2015 tarihinden itibaren faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi isteminin reddine ilişkin kısmı ise, davacıya yasal faiziyle birlikte 24.623,34-TL ödenmesinin, Danıştay Beşinci Dairesince verilen yürütmenin durdurulması kararına dayandığı, bu kararın yarattığı hukuksal durumun, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından ortadan kaldırılması üzerine, anılan tutarın geri istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte; henüz davacıya temerrüt hükümlerinin uygulanmasının mümkün bulunmaması sebebiyle haksız zenginleşmeden söz edilemeyeceğinden, davacıdan istenilen 24.623,34-TL'ye ayrıca 13.982,68-TL faiz tahakkuk ettirilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş olup, davalı idarenin aleyhine olan kısım bakımından kararın düzeltilmesi istemi de Danıştay İkinci Dairesinin 01/10/2020 günlü, E:2020/1492, K:2020/2771 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Kısmen bozma kararına uyulmak suretiyle bozulan kısım yönünden verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; dava konusu işlemin kısmen iptaline, davacıdan tahsil edilen 13.982,68-TL faiz tutarının ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 2.040,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının kendisini vekil ile temsil ettirmediği halde mahkemece davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği, faiz alacağının ise faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilerek faize faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, kendileri lehine vekalet ücretinin, bozma üzerine verilen karar tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tayin edilmesi gerektiği ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından; tarafına ödenmesi gereken 13.982,68-TL faizin artık asıl alacak olduğu, dolayısıyla istenen faizin, faize faiz yürütme şeklinde olmayıp asıl alacağa binaen yürütülmesi gereken bir faiz olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının esası yönünden davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması; vekalet ücreti yönünden ise davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile vekili olmadığı halde, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, söz konusu kararın vekalet ücreti yönünden, düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
1- İdare Mahkemesi kararının esasına yönelik temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2- İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında belirtilen vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik yapılan incelemede;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu''nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik ''Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar'' başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekalet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; davacının, davayı vekil aracılığıyla takip etmediği anlaşıldığından, davacı lehine, avukatlık ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasında yer alan ''... Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 2.040,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine ...'' ibaresi çıkarılmak suretiyle, kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davanın reddi yolundaki ilk Mahkeme kararının kesinleşen kısmı bakımından mükerrer nitelikte ikinci kez vekalet ücretine hükmedilmesine hukuken olanak bulunmadığından, davalı idarenin, bozma üzerine verilen karar tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, lehlerine vekalet ücretinin tayin edilmesi gerektiği yönündeki iddiasına itibar edilmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, esasına yönelik kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile anılan kararın, vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/02/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinde; "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu, Danıştay İkinci Dairesinin bozma kararına uyularak verilen İdare Mahkemesi kararında, vekil ile temsil edilmeyen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, İdare Mahkemesince yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.