10. Hukuk Dairesi 2010/14924 E. , 2012/4372 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1479 sayılı Kanunun 63. maddesi hükmüne göre “Sigorta Şirketleri” ...’un rücu hakkını haiz bulunduğu “diğer sorumlular” kapsamındadır.
Bağ-Kur’a anılan madde ile tanınan rücu hakkı Kanundan doğan bağımsız bir rücu hakkı vasfında olup, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; Sigorta Şirketlerinin 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktar, Kurumun rücu davasından önce sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; Sigorta Şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödediği miktar kadar sorumlu tutulmaması gerekir.
Ne var ki, Sigorta Şirketi tarafından poliçeye dayalı olarak sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemenin; ...’a tanınan Kanundan doğan rücu hakkının sigortalı ya da hak sahiplerine tanınan haktan bağımsız olarak kullanılması, başka bir anlatımla halefiyet ilkesine dayanmaması nedeniyle 1479 sayılı Kanunun anılan maddesi kapsamındaki diğer tazmin sorumlularının tavan sınırlamasına tabi olmayan sadece sigortalı ya da hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin değeri ve buna uygulanan kusur payı ile sınırlı bulunan sorumluluklarında rücu alacağından düşülemeyeceği de açıktır.
Davada somutlaşan olayda; davalı ... şirketi, hak sahiplerine poliçe limiti kapsamında 38.781,00 TL ödeme yapıldığını belirterek, sorumluluğun tespitinde yasal yükümlülük uyarınca yapılan ödemenin de gözetilmesi gereğini dile getirdiği halde, mükerrer ödemeye meydan verilmemesi açısından, davalı ... Şirketi vekilinin ödeme iddiası üzerinde durulup, ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa tarih ve miktarı dayanağı belgeler de getirtilerek yöntemince araştırıldıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde sigorta şirketinin sorumluluğuna karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Diğer taraftan, 2918 sayılı ... 93. maddesi hükmü ile .... maddesi hükmü uyarınca, davalılardan sigorta şirketi, sigortalı aracın neden olduğu zararlardan, poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile sorumludur. Bunun sonucu olarak ve anılan genel şartların B/2. maddesi hükmüne göre davalı ... şirketi yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından da tazminatın limiti aşması halinde poliçe limitinin tazminata oranına göre sorumlu olup, .sigorta şirketinin harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulması, ayrıca sigorta şirketleri yönünden faiz başlangıcı (temerrüt) tarihi ilgililerce gerekli belgeler eklenerek 2918 sayılı Kanunun 98, 99 ve 108. maddeleri ile 03.05.1997 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan... Yönetmeliğinin 12, 13 ve 14. maddelerinde yazılı şekilde şirkete başvurulduğu tarihten itibaren 8. iş gününün sonu olarak belirlenmesi gerekirken, onay tarihinden itibaren faiz işletilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında; Mahkemece, ilgili poliçede yer alan teminat limiti belirlenmeli ve yukarıda açıklanan ödemenin gerçekliği araştırılarak poliçe limiti ve davalı sürücünün kusur oranı gözetilerek sigorta şirketinin sorumlu olacağı rücu alacağı tutarı belirlenmeli ve hükmolunan tazminat miktarı, poliçe limitini aştığına göre, limitin tazminata olan oranı dâhilinde davalı ... şirketi, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinden sorumlu tutulmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde ..."yi iadesine, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.