Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2018/3784
Karar No: 2022/717
Karar Tarihi: 24.02.2022

Danıştay 12. Daire 2018/3784 Esas 2022/717 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/3784 E.  ,  2022/717 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONİKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/3784
    Karar No : 2022/717

    TEMYİZ EDEN TARAFLAR :
    1- (DAVACI) : …
    2- (DAVALI) : … Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunda bankalar yeminli murakıp yardımcısı olarak (25/07/2013 tarihinden itibaren) görev yapan davacının, mali ve sosyal haklarının Kurumda 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan uzman yardımcıları ile eşitlenmesi isteğiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile mahrum kaldığı parasal haklarının göreve başladığı tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK ya eklenen ek 11. maddenin birinci fıkrası (b) bendinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; uzman yardımcısı kadrosunda çalışan davacının parasal ve özlük haklarının hesaplanmasına dayanak alınan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek 11. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "uzman" ibareleri Anayasa Mahkemesi kararıyla Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edildiğinden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; yoksun kaldığı parasal haklarının, davacının idareye başvurduğu tarihten itibaren 120 gün içinde açılmış ise ilgiliye, davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek koşuluyla, başvuru tarihinden geriye doğru altmış günlük süre içindeki ilk uygulama esas alınarak oluşan zararların ödenmesi gerektiği; idareye başvuru tarihinden itibaren 120 günlük ya da idarenin cevabının tebliğinden itibaren altmış günlük süreler geçtikten sonra açılan davalarda ise dava tarihinden geriye doğru altmış günlük süre içinde kalan ilk uygulamadan doğan zarara hükmedilebileceği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptali ile dava açma tarihinden geriye doğru 120 günlük süre içinde kalan ilk uygulama tarihi olan 15/06/2015 tarihinden itibaren eksik ödenen aylık ve özlük haklarının, idareye başvuru tarihi olan 25/02/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDEN TARAFLARIN İDDİALARI :
    Davacı tarafından; Mahkeme kararına dayanak alınan mevzuat hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğu, bu hususun Anayasa Mahkemesince değerlendirilmesi isteminin Mahkemece dikkate alınmadığı, 6704 sayılı Kanun'un 30. maddesinde “15/01/2012 tarihinden önce” ibaresine yer verilerek yasanın geçmişe yürütütülmesi suretiyle kazanılmış haklarının ihlal edildiği, … İdare Mahkemesinin … sayılı dosyasında Anayasa Mahkemesine yapılan başvurunun sonucunun bekletici mesele yapılması ve dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesi gerektiği belirtilerek, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    Davalı idare tarafından; Davacının mali ve sosyal haklarının, 15/01/2012 tarihinden sonra göreve başlaması nedeniyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 11. maddesine göre tespit edildiği; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği ilkesi dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı sonrasında oluşan hukuki boşluğun, 26/04/2016 tarih ve 29695 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6704 sayılı Kanun'un 30. maddesiyle giderildiği ve iptal edilen Kanun Hükmünde Kararname hükümleri doğrultusunda yeniden bir düzenleme yapıldığı belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    TARAFLARIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiş; davalı idare tarafından ise istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Davacının ve davalı idarenin temyiz isteminin kısmene reddi ile İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin iptali ve yoksun kalınan parasal hakların 15/09/2015 tarihinden sonrasına ilişkin kısmının onanması, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile 15/09/2015 tahinden öncesine ilişin kısmının süreaşımı nedeniyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Davacının; 25/07/2013 tarihinde meslek personeli statüsünde bankalar yeminli murakıp yardımcısı olarak göreve başladığı ve 26/02/2015 tarihli dilekçesiyle, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin yürürlüğe girdiği 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan uzman yardımcılarıyla bu tarihten sonra göreve başlayanlar arasında parasal hakları bakımından farklılık doğduğundan bahisle, aynı hukuki statüde bulunmaları ve aynı görevi yapmaları nedeniyle parasal ve özlük haklarının eşitlenmesi yolunda davalı idareye başvuruda bulunduğu, davalı idarece bu başvurunun … tarih ve … sayılı işlemle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 11. maddesi uyarınca reddi üzerine, bu işlemin iptali ile işe başladığı 25/07/2013 tarihinden itibaren eksik ödenen tüm mali, sosyal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini ve Ek 11. maddede yer alan dayanak düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle 20/10/2015 tarihinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; 12. maddesinde ise, ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilecekleri, bu halde de ilgililerin 11. madde uyarınca idareye başvurma haklarının saklı olduğu kurala bağlanmıştır.
    Belli bir uygulama tarihi esas alınarak istekte bulunulan davalarda, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesine göre uygulama tarihinden itibaren 60 gün içinde, uygulama üzerine davacı tarafından idareye başvurulmuş ise, 12. maddenin yollamada bulunduğu 11. maddeye göre, idarenin bu başvuruya cevap vermemiş olduğu hallerde, uygulama tarihinden itibaren en geç 120 gün, idarenin cevap verdiği durumlarda ise, uygulama tarihine kadar geçen süre de hesaba katılmak koşuluyla cevabın davacıya tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde idari davanın açılmış olması gerekmektedir.
    Bir başka anlatımla dava, davacının idareye başvurduğu tarihten itibaren 120 gün içinde açılmış ise, ilgiliye, davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek üzere, başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içindeki ilk uygulama esas alınarak parasal hakların verilmesi, idareye başvuru tarihinden itibaren 120 günlük ya da idarenin cevabının tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük süreler geçtikten sonra açılmış olan davalarda ise, ancak dava tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içinde kalan ilk uygulamadan doğan parasal hakların ödenmesi mümkündür.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, temyize konu Mahkeme kararının, dava konusu işlemin iptali ile davacının 15/09/2015 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesine ilişkin kısmında 49. maddede belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, kararın bu kısmına yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
    Temyize konu kararın, davacının 15/09/2015 tarihinden önceki dönemde yoksun kaldığı parasal haklara ilişkin kısmı incelendiğinde:
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca; uyuşmazlık konusu olayda davacı tarafından 26/02/2015 tarihli dilekçeyle yapılan başvurunun, davalı idarece … tarih … sayılı işlemle reddi üzerine, 20/10/2015 tarihinde davanın açıldığı dikkate alındığında; Mahkemece 2577 sayılı Kanun'un 7. ve 11. maddeleri uyarınca idareye başvuru tarihinden itibaren 120 günlük ya da idarenin cevabının tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük süreler geçtikten sonra açılmış olan davalarda, ancak dava tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içinde kalan ilk uygulamadan doğan parasal hakların ödenmesi mümkün olduğundan, dava tarihinden geriye doğru 60 gün içindeki ilk uygulama tarihi olan 15/09/2015 tarinden önceki kısmı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek dava konusu işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların 15/06/2015 tarihinden itibaren, başvuru tarihi olan 26/02/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Temyize konu kararın, faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmı incelendiğinde:
    Bir idari işlem veya eylemden dolayı uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davalarda, uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihi olarak, idareye başvuru var ise bu başvuru tarihinin esas alınması gerektiği, istikrar kazanmış Danıştay içtihatlarıyla kurala bağlanmış olmakla birlikte; asıl alacağa bağlı fer’i bir alacak türü olan faiz alacağının doğmasının asıl alacağın varlığına bağlı olduğu dikkate alındığında, davacının 15/09/2015 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihinin de asıl alacağın doğduğu tarih olan 15/09/2015 tarihi olarak belirlenmesi gerekirken, asıl alacağın henüz doğmadığı başvuru tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddi ile İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin iptali ile davacının yoksun kaldığı parasal hakların 15/09/2015 tarihinden sonrasına ilişkin kısmının ONANMASINA;
    3. Davalı İdarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile davacının 15/09/2015 tahinden önceki dönemde yoksun kaldığı parasal haklara ve faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmının BOZULMASINA;
    4. Dosyanın bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere mahkemeye gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi