17. Hukuk Dairesi 2016/8997 E. , 2019/4118 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ...vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 3 yaşındaki küçük ..."in 20/11/2008 günü gitmekte olduğu kreş tarafından kiralanmış bulunan davalılardan ... adına kayıtlı, sürücülüğünü davalı ..."ın, rehber öğretmenliğini davalı..."ın yaptığı araç ile kaza geçirerek yaralandığını, birden çok ameliyat geçirdiğini, yüz çehresinde sabit eser niteliğinde izler kaldığını, küçük ..."in bu kazadan dolayı psikolojik olarak da oldukça etkilendiğini, içine kapanık ve ağlayan bağırıp çağıran bir çocuk olduğunu, bu durumdan ailesi olarak davacılar... ve..."in de etkilendiğini, açıklanan nedenlerle küçük ... için 30.000,00 TL, annesi... için 15.000,00 TL ve babası... için 15.000,00 TL manevi tazminat ile 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, davacı... için 10.000,00 TL, davacı... için 10.000,00 TL, davacı küçük ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, manevi tazminata yönelik fazlaya ilişkin taleplerin reddine, maddi tazminat talebi atiye bırakıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 54) gereğince maddi tazminat ile 47. maddesi gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10/IV. maddesi “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir” hükmünü içermektedir. Buna göre mahkemece cismani zarar tazminatı yanında manevi tazminat talep edilmesi ve bu kalemler yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması bakımından manevi tazminat taleplerinin kabul edilen miktarları için AAÜT"nin 3. kısmına göre ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Yine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 13. maddesi “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak
kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez” hükmünü içermektedir.
Somut olayda mahkemece manevi tazminat davasında davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, yine manevi tazminat davasında davalılar ... ve ... lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müeselsilen alınarak davalılara ödenmesine, karar verilmiştir.
Bunun yanında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine vekalet ücreti taktir edilmesi gerekmektedir. Somut olayda her bir davacı lehine hükmedilen manevi tazminat için kendisini vekille temsil ettiren lehine ayrı ayrı vekalet ücreti taktiri gerekirken toplam manevi tazminat miktarı üzerinden vekalet ücreti taktir edilmesi de doğru görülmemiştir.
Ne var ki, (2) numaralı bentte açıklanan yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ile ... vekillerinin tüm temyiz itirazlarının, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 11. bendinde geçen “4.200,00 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “davacı ... için hesaplanan 1.200,00 TL, davacı Seyit için hesaplanan 1.200,00 TL, davacı ... için hesaplanan 1.800,00 TL” ibaresinin yazılmasına ve bu şekli ile hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.195,39 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve..."dan alınmasına 04.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.