19. Hukuk Dairesi 2017/4331 E. , 2019/2667 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşme gereğince davalının deposuna yerleştirilen müvekkiline ait emtianın sel basması sonucu kullanılamaz hale geldiğini, malların bedelinin 566.372.58 TL.olup, dava dışı sigorta tarafından zararın 396.600 TL.sinin ödendiğini, bakiye kısmın davalıdan tahsili için yapılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, B.K.nun 117/1.maddesinde "Borçluya isnat olunamayan haller münasebetiyle borcun ifasının mümkün olmaması durumunda borcun sâkıt olacağının belirtildiğini, davacının mallarının sel basması sonucu zayi olmasının mücbir sebep altında gerçekleşmesinden dolayı müvekkiline sorumluluk yüklenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacıya ait emtianın davalının antreposunda saklandığı sırada meydana gelen sel felaketi nedeniyle kullanılamaz hale geldiği, bu durumun mücbir sebep niteliğini taşıdığı, davalının bu zarardan sorumlu tutulamayacağı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 12.02.2014 tarihli ve 2013/15799 Esas- 2014/2833 Karar sayılı ilamı ile; ‘’Davacı taraf, zararın meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu belirterek bu yönde dava dışı ... Sigorta A.Ş. tarafından davalı aleyhine açılan rücuen tazminat davasını delil olarak göstermiş ve dosyaya Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/165 Esas, 2013/194 Karar sayılı kararını ibraz etmiştir. İncelenen kararda davalı şirketin 818 sayılı B.K.nun 474.maddesi gereğince sorumlu olduğu ve ayrıca deponun yapı ruhsatı ve iskan belgesi bulunmadığı, bu nedenle davalının sorumluluğunu ortadan kaldıracak mücbir sebebin olmadığı, davalının sigorta şirketine vermiş olduğu zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle dava kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece güçlü delil teşkil eden Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararı, B.K.nun 474.maddesi gözetilerek davacının bilirkişi raporu ve ek rapora yaptığı itirazlar değerlendirilip yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak ve uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usulsüzdür.’’ şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının, davalının işleteni olduğu antrepoda bulunan emtialarının tamamen su altında kalarak zayi olmasının mücbir sebep niteliğindeki yağış ve gölet taşması sonucu gerçekleştiği, antreponun kaçak yapı niteliğinde olması, davalının işyeri açma ve çalışma ruhsatının bulunmaması şeklindeki davalıya atfedilebilecek kusur ile oluşan zarar arasındaki illiyet bağının mücbir sebeple kesildiği, bu durumda davalı şirketin davacının oluşan zararından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davanın tamamen reddine karar verildiğine göre, peşin yatırılan harçtan maktu harcın çıkarılarak bakiye harcın talep edilmesi halinde davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken “...davalıdan tahsiline’’ şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. nolu bendinin tamamen çıkarılarak yerine “Bu karar nedeniyle alınması gereken 31,40 TL ret harcı peşin harçtan indirilerek geriye kalan 1.925,05 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya aidesine’’ cümlesinin yerleştirilerek hükmün düzeltilmiş bu biçimiyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.