Abaküs Yazılım

Esas No: 1995/26
Karar No: 1995/13
Karar Tarihi: 20/06/1995

AYM 1995/26 Esas 1995/13 Karar Sayılı Norm Denetimi İlamı

 

Esas Sayısı : 1995/26

Karar Sayısı: 1995/13

Karar Günü : 20.6.1995

R.G. Tarih-Sayı :28.12.1995-22507

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Hatay 2. Asliye Ceza Mahkemesi

İTİRAZIN KONUSU : 6.12.1984 günlü, 3100 sayılı "Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun"un mükerrer 8. maddesi 5. bendinin Anayasa"nın 2., 7., 8., 38. ve 138. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.

I- OLAY

Vergi Dairesi Müdürlüğü"nce düzenlenen Vergi Suçu Raporu"nda, ödeme kaydedici cihaz kullanması gereken sanık, bu yükümlülüğü süresi içersinde yerine getirmediğinden, 3100 sayılı Yasa"nın mükerrer 8. maddesi 1. bendine göre kaçakçılığa teşebbüs etmiş sayılarak hakkında 213 sayılı Vergi Usulü Yasası"nın 360. maddesi uyarınca işlem yapılması ve durumun Cumhuriyet Başsavcılığı"na iletilmesi gerektiği bildirilmiştir.

Defterdarlığın uygun görmesi üzerine durum Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı"na yansıtılmış, hazırlanan İddianame ile de sanık hakkında kamu dâvâsı açılmıştır.

Sanık vekili müvekkilinin su tesisatçısı olduğunu, malzeme satmadığını, dolayısıyla ödeme kaydedici cihaz kullanma zorunda bulunmadığını beyân etmiştir.

Vergi Dairesi Müdürlüğü mahkemeye gönderdiği yazısında sanığın 1991-92 yıllarına ilişkin Gelir Vergisi Beyannameleri"nde "Ortalama Kâr Haddi Esası" bildirimini de doldurduğunu, bu bildirimlerde perakende satışının olduğunu belirttiğini, bu yüzden 1.1.1993"den itibaren ödeme kaydedici cihaz kullanması gerektiğini vurgulamıştır.

Mahkeme, 3100 sayılı Yasa"nın mükerrer 8. maddesi 5. bendinin iptali istemiyle doğrudan Anayasa Mahkemesi"ne başvurulmasına karar vermiştir.

III- YASA METİNLERİ

A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı

3100 sayılı Yasa"ya 3482 sayılı Yasa"yla eklenen mükerrer 8. madde şöyledir:

"Madde 8- 1. (Değişik: 24/6/1994-4008-38 md.) Onaylanan modele uygun üretim veya ithalat yapmayan, cihazları satışa sunmadan önce Maliye Bakanlığı"nın özel mühürü ile mühürlettirmeyen, servis teşkilatını (satış, bakım-onarım) kurmayan, satışına yaptığı her cihazın yedek parça da dahil olmak üzere en az 10yıllık bakım ve onarımını sağlayamayan üretici veya ithalatçı kuruluşlar ile süresi içerisinde ödeme kaydedici cihazları almayan, cihazları bozan, bozuk cihazları kullanan veya başkalarının kullanmasına izin veren mükellefler, kaçakçılığa teşebbüs etmiş sayılırlar. Bu mükellefler hakkında Vergi Usul Kanunu"nun 360 ıncı maddesinde yer alan ceza uygulanır.

Üretici veya ithalatçı kuruluşlar, Maliye Bakanlığı"nın özel mühürü ile mühürlenen her 500 cihaz için en az bir eleman bulunduracak şekilde yurt sathına yayılmış bakım ve onarım teşkilatlarını kurmak zorundadırlar.

2. Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenip açıklanan usul ve esaslara uymayan, üretici veya ithalatçı kuruluşlar, bunların satış, bakım-onarım servislerinde görevli elemanları ile ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyeti bulunan mükellefler hakkında; her bir tespit için ayrı ayrı olmak üzere, Vergi Usul Kanununa bağlı "Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel"de yer alan birinci derece usulsüzlük cezalarının beş katı uygulanır.

3. Bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak Maliye ve Gümrük Bakanlığından onay alan üretici veya ithalatçı kuruluşlar, kurmuş oldukları satış ve bakım-onarım servisleri ile birlikte müteselsilen sorumludurlar.

4. Satışını yaptığı cihazları, (daha önce satılan ve halen mükelleflerce kullanılanlar da dahil) Maliye ve Gümrük Bakanlığınca uygun görülen şekilde düzenlemeyen veya arızalandığı halde çalışır hale getirmeyen üretici veya ithalatçı kuruluşlar, düzenlemedikleri veya çalışır hale getirmedikleri cihazların rayiçveya emsal bedelini ilgili mükellefe ödemek zorundadırlar.

5. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenir."

B- Dayanılan Anayasa Kuralları

İtiraz yoluna başvuran Mahkemenin dayandığı Anayasa kuralları şunlardır :

1- "MADDE 2.- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."

2- "MADDE 7.- Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez."

3- "MADDE 8.- Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir."

4- "MADDE 38.- Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.

Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır.

Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.

Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.

Hiç kimse kendisini veya kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.

Ceza sorumluluğu şahsidir.

Genel müsadere cezası verilemez.

İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.

Vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye geri verilemez."

5- "MADDE 138.- Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hükümverirler.

Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.

Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.

Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunlarınyerine getirilmesini geciktiremez."

IV- İLK VE ESASIN İNCELENMESİ

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün 8. maddesi uyarınca 20.6.1995 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun"un mükerrer 8. maddesi 5. bendinin iptali istemini içeren başvuruya ilişkin itirazın esasının dosyada eksiklik bulunmadığından bu aşamada başka hususlar üzerinde durulmaksızın incelenmesine oybirliğiyle karar verilerek, ilkinceleme raporu, dâva dosyası ve ekleri, iptali istenen Yasa hükmü ve dayanılan Anayasa kuralları ile bunların gerekçeleri ve öbür yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Uygulanacak yasa kuralı, bakılmakta olan davayı yürütmeye, uyuşmazlığı çözmeye, davayı sona erdirmeye veya kararın dayanağını oluşturmaya yarayacak kurallardır.

Olayda, itiraz konusu kuralın, başvuran Mahkeme"nin elindeki dâvada uygulanacak yasa kuralı olup olmadığını saptayabilmek için, öncelikle sanığa yüklenen suçun açık biçimde belirlenmesi gerekir. Sanığa yüklenen suç, ödeme kaydedici cihaz kullanmayarak kaçakçılığa teşebbüs suçudur.

Süresi içinde ödeme kaydedici cihazları almayan yükümlülerin eylemlerini kaçakçılığa teşebbüs suçu olarak niteleyen bent, mükerrer 8. maddenin 1. bendidir. Mükerrer 8. maddenin getiriliş amacı gerekçede şöyle belirtilmiştir: "Ödeme kaydedici cihazların kullanımından sonra Vergi Usul Kanununda öngörülmeyen ve fakat cezai müeyyide uygulanmasını gerektiren fiiller doğmuştur. Bu düzenleme ile ödeme kaydedici cihaz uygulamasının sağlıklı bir baza oturtulması amaçlanmıştır"

Nitekim Yasa"nın 6. maddesinde öngörülen süreler, ödeme kaydedici cihazların "alımı"na değil, "kullanım" zorunluluğunun başlangıcına ilişkin sürelerdir. Yasada ödeme kaydedici cihazların alımı için süre getiren bir başka düzenleme de bulunmamaktadır.

Sanığa yüklenen suç, öngörülen tarihten itibaren ödeme kaydedici cihazları kullanmama olduğuna göre, mükerrer 8. maddenin 1. bendi kapsamına girmektedir.

Mükerrer 8. maddenin itiraz konusu 5. bendinde ise, "bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları belirleme yetkisi" Maliye Bakanlığı"na verilmektedir.

Oysa, ödeme kaydedici cihazların kullanılmaya başlanılması ile ilgili süreler, Yasa"nın 6. ve geçici 1. maddeleri ile 3482 sayılı Yasa"nın geçici 2. maddelerinden kaynaklanan yetkilerle Maliye Bakanlığı"nca 1992 yılı sonuna kadar saptanmıştır. Yetki süresi sona ermiş ve yeni yetki de verilmemiştir. Bu durumda tüm yükümlülerin, 1.1.1993"den itibaren ödeme kaydedici cihaz kullanmaları zorunlu hâle gelmiştir. Bu nedenle, mükerrer 8. maddenin itiraz konusu 5. bendiyle verilen yetkinin konuyla ilgisi ve sonuca etkisi bulunmamaktadır.

Yasa tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu"nda görüşülmesi sırasında verilen bir önerge ile 4. ve 5. bentler metne eklenmiştir. Önergede, 5. bent için yazılan gerekçede aynen şöyle denilmektedir:

"Yapılan diğer bir ilâve ile de maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edileceği belirtilmiştir. Buna göre, ödeme kaydedici cihazları kullanan mükelleflerin üretici veya ithalatçı kuruluşlardan hangi hâllerde ve ne şekilde talepte bulunabilecekleri Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenecek ve mükellefler bu esaslar çerçevesinde haklarını arayabileceklerdir".

Belirtildiği gibi 5. bent kuralı, maddenin tümünü değil, yalnız ödeme kaydedici cihazların üretici ve ithalatçılarının kimi sorumluluklarını düzenleyen 3. ve 4. bentlerinin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasların saptanması amacıyla getirilmiştir. Böyle bir düzenlemenin cezalara ilişkin kuralları etkilemeyeceği ve bu kuralların dayanağını oluşturamayacağı açıktır.

Bu nedenlerle, mükerrer 8. maddenin 5. bendi Mahkeme"nin bakmakta olduğu davada uygulanacak kural olmadığından, başvurunun, Mahkeme"nin yetkisizliği yönünden reddi gerekir.

V- SONUÇ

6.12.1984 günlü, 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun"un mükerrer 8. maddesinin 5. bendi, iptal isteminde bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanacak kural olmadığından itiraz başvurusunun Mahkemenin yetkisizliği yönünden REDDİNE,

20.6.1995 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

 

 

 

Başkan

Yekta Güngör ÖZDEN

Başkanvekili

GüvenDİNÇER

Üye

İhsan PEKEL

Üye

Selçuk TÜZÜN

Üye

Ahmet N. SEZER

Üye

Haşim KILIÇ

Üye

Yalçın ACARGÜN

Üye

Mustafa BUMİN

Üye

Sacit ADALI

Üye

Ali HÜNER

Üye

Lütfi F. TUNCEL

 

 

 

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi