Esas No: 2021/5844
Karar No: 2022/718
Karar Tarihi: 24.02.2022
Danıştay 12. Daire 2021/5844 Esas 2022/718 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/5844 E. , 2022/718 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5844
Karar No : 2022/718
DAVACI : …
DAVALILAR : 1- … Bakanlığı
2- … Bakanlığı … Üniversitesi …Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği
DAVANIN KONUSU : … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde iç hastalıkları branşında uzman hekim olarak çalışan davacı tarafından; Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünce çıkartılan "Covid-19 Kapsamında Normalleşme ve Alınacak Tedbirler" konulu 02/06/2020 tarih ve 1483 sayılı Genelgenin iptali ile birlikte bu genelgenin uygulanması sonucu kendisini göreve çağıran hastane yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunulması, Cumhuriyet savcılığına yaptığı müracaat üzerine muhakkik halk sağlığı uzmanının soruşturmaya izin vermeme kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali ve mevcut hastalıkları nedeniyle riskli grupta yer alıp almayacağının branş uzmanı hekimlerce değerlendirilmesi için hakem hastane olarak üniversite veya eğitim araştırma hastanesine sevki, dava açıldıktan sonra sunulan 28/10/2020 tarihli ek beyan dilekçesiyle 27/10/2020 tarih ve 929 sayılı Genelgenin de iptali ve yürütülmesinin durdurulması istenilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakimi …' nın açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde iç hastalıkları branşında uzman hekim olarak görev yapmakta olup, Covid 19 salgınının ilk çıktığı dönemde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi (2020/8) uyarınca kalp yetmezliği, kalp ritmi düzensizliği, ses telleri felci, romatoid hastalığı vs. kronik birtakım rahatsızlıklarından dolayı 3 ay idari izinli sayılmıştır.
Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından çıkartılan "Covid-19 Kapsamında Normalleşme ve Alınacak Tedbirler" konulu 02/06/2020 tarih ve 1483 sayılı Genelge ile istihdam şekline bakılmaksızın Covid 19 hastalığı için risk grubu içinde yer alan kanser hastaları ve organ nakli olanların durumlarının, kurum yetkililerince değerlendirileceği ve idari izinli sayılıp sayılmayacaklarına karar verileceği, hamile personele ise 24 ve 32 haftalar arası idari izin verileceği, diğer personele izin verilmeyeceği hususları düzenlenmiştir.
Davacı 15/10/2020 tarihli dava dilekçesinde, bu genelgenin iptali ile birlikte mevcut rahatsızlıklarından dolayı Covid 19 salgını risk grubu içerisinde yer aldığından kendisini göreve çağıran hastane yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunulması, çalışması halinde mevcut hastalıkları nedeniyle Covid 19 salgını nedeniyle riskli grupta yer alıp almayacağının branş uzmanı hekimlerce değerlendirilmesi için hakem hastane olarak üniversite veya eğitim araştırma hastanesine sevki, Cumhuriyet savcılığına yaptığı müracaat üzerine muhakkik halk sağlığı uzmanının soruşturmaya izin vermeme kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali ile dava açıldıktan sonra verilen 28/10/2010 tarihli ek beyan dilekçesiyle Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından çıkartılan "Covid-19 Kapsamında Normalleşme ve Alınacak Tedbirler" konulu 27/10/2020 tarih ve 929 sayılı Genelgenin de iptali ve yürütmesinin durdurulması isteminde bulunmuştur.
... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlem niteliğinde bulunan 02/06/2020 tarih ve 1483 sayılı Genelgenin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümü 2575 sayılı Kanunun yukarıda aktarılan 24/c maddesi hükmü uyarınca Danıştay’ın görev alanına girdiği gerekçesi ile davanın görev yönünden reddi ile dava dosyasının Danıştay'a gönderilmesine karar verilmiş, bu karara karşı Dairemizin 23/03/2021 tarih ve E:2021/321, K:2021/1538 sayılı kararı ile; davacı tarafından 30/11/2020 tarihinde kayda giren dilekçe ile anılan karar temyiz edildiği halde, söz konusu talebi hakkında bir karar verilmeden dosyanın gönderildiği gerekçesiyle davacının 30/11/2020 tarihinde kayda giren dilekçesi hakkında bir karar verilmesi ve sonrasında Danıştaya gönderilmesi için dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…, T:… sayılı kararı ile davacının 30/11/2020 tarihli temyiz talebine ilişkin isteminin reddine karar verilerek, dosya Dairemize gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinde; 1. "İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır.
2. Dilekçelerde;
a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,
c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,
d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,
e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, gösterilir.
3. Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir.
Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur." kuralı yer almaktadır.
Aynı Kanun'un 5. maddesinin birinci fıkrasında ise, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği, ikinci fıkrasında da, birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiği hükmüne yer verilmiş; 14. maddesinin 3. fıkrasında, dava dilekçeleri üzerinde yapılacak ilk incelemede dilekçelerin 3 ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden de inceleneceği; 6. fıkrasında ise, ilk incelemeden sonra dava dilekçesindeki eksikliklerin tespiti halinde davanın her aşamasında 15. madde hükümlerinin uygulanacağı; 15. maddesinin (1-d) bendinde de, 3. ve 5. maddeye uygun olmayan dava dilekçesinin otuz gün içinde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere reddedileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari yargılama usulünde geçerli olan re'sen araştırma ve yazılılık ilkeleri gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanun'da belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, başka bir ifadeyle, idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi ya da bir işlemin birden fazla madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenilmesi halinde söz konusu işlemler ve bu işlemlerin hangi madde veya fıkralarının iptalinin istenildiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ile idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir.
İdari yargılama usulü ilkeleri uyarınca, idari yargı merciilerinin taleple bağlı olarak hukuka uygunluk denetimi yapmaları nedeniyle, ilgililerce dava dilekçelerinde davanın konusunun hiçbir tereddüde mahal bırakmaksızın açık ve net olarak ortaya konulması gerekmektedir. Bununla birlikte, yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçülerde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç olup, her olayda, dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri yargı mercilerine bırakılmıştır.
Genel düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davalarında, idari işlemin unsurları açısından hukuka aykırılık bulunduğu iddiasıyla düzenleyici işlemin tamamının iptali istenebileceği gibi, düzenleyici işlemin belirli bir veya birden çok maddesinin (ya da madde içerisindeki cümle veya ibarelerin) iptalinin istenebilmesi de mümkündür.
2577 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca, iptali istenilen genel düzenleyici işlemlerin ve iptali istenilen madde ya da maddelerinin (ya da madde içerisindeki cümle veya ibarelerin) hangileri olduğunun, hiç bir tereddüte yer vermeyecek şekilde menfaat bağı kurulmak suretiyle açıkça ortaya konularak, hukuka aykırılık sebepleri de belirtilmek suretiyle dava dilekçesinin düzenlenmesi gerekmektedir. Ayrıca dava konusu düzenleyici işlem ile davacı arasındaki menfaat ilişkisinin de dava dilekçesinde açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden; davacının 15/10/2020 tarihinde kayda giren dava dilekçesinin "Dava konusu" ile "sonuç ve talep" kısımlarında; Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünce çıkartılan "Covid-19 Kapsamında Normalleşme ve Alınacak Tedbirler" konulu 02/06/2020 tarih ve 1483 sayılı Genelgenin iptali ile birlikte bu Genelgenin uygulanması sonucu kendisini göreve çağıran hastane yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunulmasını, Cumhuriyet savcılığına yaptığı müracaat üzerine muhakkik halk sağlığı uzmanının soruşturmaya izin vermeme kararının yürütmesinin durdurulması ve iptalini, mevcut hastalıkları nedeniyle riskli grupta yer alıp almayacağının branş uzmanı hekimlerce değerlendirilmesi için hakem hastahene olarak üniversite veya eğitim araştırma hastanesine sevkini, dava açıldıktan sonra, 28/10/2020 tarihli ek beyan dilekçesiyle ilk Genelgede yer almayan kimi yeni düzenlemeleri de içeren 27/10/2020 tarih ve 929 sayılı Genelgenin de iptalini istediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava dilekçesi ve sonradan verdiği ek dilekçe ile davacının, aralarında maddi veya hukuki ya da sebep sonuç ilişkisi tam olarak ortaya konulamayan birden fazla düzenleyici işlemin iptali talebinde bulunduğu, bu genel düzenleyici işlemlere karşı bireysel başvurusunun bulunup bulunmadığı ve şayet varsa bu başvurulara ilişkin bilgi ve belgelerin dava dilekçesine eklenmediği, bu Genelgelerin tam olarak hangi maddesinin veya maddelerinin hangi hukuki sebeplerle iptalinin istenildiğinin açıkça belirtilmediği, ve hukuka aykırılık sebepleri, hiç bir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça ortaya konulmadığından, ayrıca idari işlem ve eylem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği de dikkate alındığında dava dilekçesinin yenilenmesi gerektiği sonucuna ulaşılarak, bu haliyle 2577 sayılı Kanun'un 3. ve 5. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin üçüncü fıkrası ve 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içinde, 3. ve 5. maddeye uygun şekilde ve belirtilen eksiklikler giderildikten sonra yeniden dava açılmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca yeni dilekçe düzenlenerek açılacak dava için ayrıca harç alınmamasına,
3. Yeniden verilen dilekçede de aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde, 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca davanın reddedileceği hususunun davacıya bildirilmesine,
4. Dava dilekçesinin yenilenmemesi halinde, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcı ile posta gideri avansından artan tutarın davacıya iadesine, 24/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.