Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/11228
Karar No: 2019/6996
Karar Tarihi: 03.10.2019

Resmi belgede sahtecilik - yalan tanıklık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11228 Esas 2019/6996 Karar Sayılı İlamı

Özet:


11. Ceza Dairesi'nin 2017/11228 E. ve 2019/6996 K. sayılı kararıyla, sanıkların yalan tanıklık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılandığı belirtilmektedir. Sanıklardan biri hakkındaki resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edildiği ancak itirazın reddedildiği ve kararın kesinleştiği ifade edilmektedir. Bu kararın temyiz yasa yoluna tabi olmadığı, itiraza tabi olduğu ve vaki temyiz istemlerinin uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca reddedildiği kararına varılmıştır. Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren kanun maddelerinin de dikkate alınmasıyla, sanık hakkında yeni delil nedeniyle kamu davası açılıp açılmayacağına karar verilmeden yargılama devam edilerek hüküm kurulmasının usul hükümlerine aykırı olduğu belirtilerek karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMUK'un 317 ve 321, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 173/6 ve 172/2.
11. Ceza Dairesi         2017/11228 E.  ,  2019/6996 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, yalan tanıklık
    HÜKÜM :1-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında yalan tanıklık suçundan; Ceza vermekten vazgeçilmesine (yer olmadığına)
    2-Sanık ... hakkında Resmi belgede sahtecilik suçundan; mahkumiyet

    Sanık ... hakkında, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına katılan ... vekili tarafından itiraz edildiği, itirazın Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/907 D.İş kararı ile reddedildiği ve kararın 24/07/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, katılan ... vekilinin 30/06/2014 tarihli temyiz dilekçesinde sanık ... hakkındaki resmi belgede sahtecilik suçundan verilen cezanın az olduğundan bahisle aleyhe bozulması talep edilmiş ise de; “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı temyiz yasa yoluna tabi olmayıp, itiraza tabi olduğundan vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, karar verilerek yapılan incelemede;
    I-Sanık ... ve ... haklarında yalan tanıklık suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılan ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
    a)Sanık ... yönünden, sanığın, ... ve ... isimli şahısların suça konu 15.06.2011 tarihli iş kazası tutanağına ilişkin Edirne Cumhuriyet Başsavcılığındaki 29.11.2011 tarihli yeminli beyanlarında gerçeğe aykırı şekilde kendisinin ismi geçenlere suça konu tutanağı imzalattırdığını ifade etmek suretiyle yalan tanıklık suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda; sanığın hakkındaki isnada yönelik olarak Edirne Cumhuriyet Başsavcılığınca 29.11.2011 şüpheli sıfatıyla beyanının alındığı, tanık sıfatıyla bir beyanının olmadığı anlaşıldığından, atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından sanığın beraati yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
    b)Sanık ... yönünden ; sanığın Cumhuriyet savcılığındaki 29.11.2011 günlü tanık sıfatıyla verdiği yeminli beyanı üzerine Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 19.12.2011 tarih ve 2011/8856 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara ilişkin itirazın da merciince 03.02.2012 tarihinde red olunarak kesinleştiği, daha sonra SGK denetmenliğince alınan 03.12.2012 tarihli beyanında ise kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara dayanak tanıklığının gerçeği yansıtmadığını belirtmek suretiyle gerçeğe aykırı söylemlerini kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesinden sonra değiştirdiğinin anlaşılması karşısında; unsurları itibariyle oluşan yalan tanıklık suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
    II- Sanık ... Kılıç hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafii ve katılanlar vekillerinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    A-Dosya kapsamından, sanık hakkında özel belgede sahtecilik ve taksirle yaralamaya sebebiyet vermek iddiasıyla Edirne Cumhuriyet Başsavcılığınca 19.12.2011 tarih ve 2011/8856 karar numaralı kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu karara katılan ... tarafından itiraz edilmesi üzerine Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi‘nin 03.02.2012 tarih ve 2012/73 değişik iş numaralı kararıyla itirazın reddine karar verildiği, daha sonra SGK idari denetimi sırasında tanıklar (sanıklar) ... ve ...‘nin anılan kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara esas tanıklıklarının gerçeğe aykırı olduğunu beyan ettikleri, bu beyanları sonrası sanık hakkında Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının 13.02.2014 tarih ve 2014/665 esas numaralı iddianamesiyle kamu davası açıldığı anlaşılmakta ise de;
    Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 28.06.2014 tarihli 6545 sayılı Kanun"un 71. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 173. maddesinde yer alan “(6) İtirazın reddedilmesi halinde; Cumhuriyet savcısının, yeni delil varlığı nedeniyle kamu davasını açabilmesi, önceden verilen dilekçe hakkında karar vermiş olan sulh ceza hâkimliğinin bu hususta karar vermesine bağlıdır." ve yine hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren anılan Kanun"un 173/6 maddesinde yer alan "(Değişik: 2/1/2017-KHK-680/11 md.) itirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır" ile 172/2. maddesinde yer alan "(Değişik: 2/1/2017-KHK-680/10 md.) kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz." şeklindeki düzenlemeler bulunması, ceza yargılamasında usul hükümleri bakımından "derhal uygulama ilkesinin" geçerli olması ve somut olayda CMK"nın 173/6. maddesi gereğince alınmış herhangi bir karar bulunmaması karşısında; öncelikle CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca durma kararı verilerek Edirne Sulh Ceza Hakimliği‘nden yeni delil nedeniyle sanık hakkında kamu davası açılıp açılmayacağına yönelik karar alınıp bunun sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken anılan usul hükümlerine aykırı olarak açılan kamu davasında yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    B-Kabule göre de;
    a) Suça konu 15.06.2011 tarihli “iş kazası tutanağı” belgesinin özel belge niteliğinde olması nedeniyle sanığın özel belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyeti yerine suçun nitelendirilmesinde hataya düşülmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
    b)Kendilerini vekille temsil ettiren katılanlar lehine, CMK"nin 325/1. ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesi uyarınca vekalet ücretlerine hükmedilmemesi,
    c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılanlar vekillerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi