16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6308 Karar No: 2019/676 Karar Tarihi: 07.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6308 Esas 2019/676 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/6308 E. ve 2019/676 K. sayılı kararda, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Sanığın örgütle iltisaklı eğitim kurumunda öğrenci olduğunun örgütsel faaliyet kabul edilemeyeceği belirlenmiştir. Usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve yargılama sürecinde ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği ifade edilmiştir. Sanığın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, bir husus haricinde yerinde görülmediği belirtilerek temyiz davasının esastan reddine karar verilmiştir. Sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK\"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde 58/6-7 maddesinin yazılması bozmayı gerektirmiş ve hükmün bu sebepten dolayı bozulmasına karar verilmiştir. Sanığın örgüt üyesi olması dikkate alınarak TCK\"nın 58/9 maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve
16. Ceza Dairesi 2018/6308 E. , 2019/676 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, sanık savunmaları ve gerekçe içeriğine göre, sanığın örgütle iltisaklı eğitim kurumunda öğrenci olmasının örgütsel faaliyet kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan inceleme sonunda; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler aşağıda belirtilen husus haricinde yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; ./.. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6-7 maddesinin yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün birinci bendinin dokuzuncu fıkrasındaki “Sanığın örgüt üyesi olması dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 58/9 maddesi delaletiyle 58/6 ve 7 maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine” ibaresinin çıkarılarak yerine “Sanığın örgüt üyesi olması dikkate alınarak hükmolunan cezanın TCK"nın 58/9 maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve ayrıca haklarında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.