Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9701
Karar No: 2019/11997
Karar Tarihi: 01.10.2019

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/9701 Esas 2019/11997 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2019/9701 E.  ,  2019/11997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    İHBARNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Bozma

    Hırsızlık suçundan şüpheliler ... ve Yasin Yamak hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/01/2018 tarihli, 2017/172865 soruşturma, 2018/7931 Karar numaralı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 31/12/2018 tarihli ve 2018/1190 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 21/05/2019 tarihli ve 94660652-105-06-5855-2019-Kyb sayılı “Kanun Yararına Bozma” talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başavcılığının 28/05/2019 tarihli ve 2019/56497 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İstem yazısında;
    “5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
    Dosya kapsamına göre, olay tarihinde müştekinin aynı evde birlikte yaşadığı eşi şüpheli ... ile ..."ın kardeşi şüpheli... ve kimliği tespit edilemeyen 2 erkek şahsın müştekinin ikametine giderek muhtelif eşyaları hırsızladıklarından bahisle yürütülen soruşturma neticesinde şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; atılı eyleme ilişkin olarak tanıklar ... ve ..."un müştekinin iddialarını doğrular şekildeki beyanları ve olay tarihinde müştekinin ikamet ettiği binadan ellerinde muhtelif eşyalarla çıkış yapan bayan ve erkek şahısların tespit edildiğine ilişkin 24/04/2017 tarihli CD İzleme Tutanağı birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin HTS kayıtlarının temin edilerek olay tarihinde müştekinin ikametinin bulunduğu yerden birlikte sinyal alıp almadıkları, şüphelilerle birlikte aynı HTS kayıtlarında ortak sinyal alan başkaca kişilerin bulunup bulunmadığını tespiti ile ifadelerinin alınması, tespit edilen kişilerin ve adı geçen şüphelilerin teşhise elverişli fotoğrafları ile görüntülere ilişkin CD"nin kriminal incelemeye gönderilerek rapor aldırılması suretiyle olaya ilişkin bütün bilgi ve belgeler toplandıktan sonra yapılacak inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmakla, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın bu yönüyle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal değerlendirme:
    Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. ", 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.", 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
    CMK"nin 173. maddesi;
    "(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
    (2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
    (3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
    (4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
    (5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz.
    (6) (Değişik fıkra: 2/1/2017 - 680 S.K.H.K./11. md) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır." biçimindedir.
    Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet Savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli hakimliğin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
    Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
    CMK’nin 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nin 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
    İnceleme konusu somut olayda:
    Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet Savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli hakimliğin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya dosyada yer alan delillerin itirazla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için yeterli olmadığı durumlarda soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
    Somut olayda; 08.02.2017 tarihinde, müştekinin saat 08.00 sıralarında evinden çıkması ve saat 18.00 sıralarında geri döndüğünde evinden bir takım eşyanın çalındığını tespit etmesi, izlediği güvenlik kamerası görüntüleri ile komşusu olan tanıkların beyanlarına göre olayı gerçekleştirenlerin eşi ..., eşinin kardeşi ... ve tanımadığı iki erkek şahıs olduğunu anlaması üzerine kolluk görevlilerine müracaat ettiği ve yürütülen tahkikatta, bilgi sahibi olarak ifadelerine başvurulan tanıklar... ve ...’un, müştekinin iddialarını doğrular nitelikteki beyanları, olay tarihinde müştekinin ikamet ettiği binadan ellerinde muhtelif eşya ile çıkış yapan kadın ve erkek şahsın tespit edildiğine ilişkin 24/04/2017 tarihli CD İzleme Tutanağı birlikte değerlendirildiğinde; şüpheliler hakkında CMK’nin 170. maddesinde düzenlenen çerçevede suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması sebebiyle, hırsızlık suçundan iddianame düzenlenmesi, yargılama sonucuna göre suçu işlediği kanaatine varıldığı takdirde TCK’nin 167/2. madde ve fıkrası gereğince karar verilmesi gerektiği halde, TCK’nin 167. maddesine yanlış anlam yüklenerek verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın CMUK’un 173/4. madde ve fıkrası gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, itirazın reddine dair Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 31.12.2018 tarihli, 2018/1190 Değişil İş sayılı kararında isabet bulunmadığı anlaşılmıştır.
    SONUÇ VE KARAR:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 31/12/2018 tarihli ve 2018/1190 Değişik İş sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nin 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 01/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi