10. Hukuk Dairesi 2010/14535 E. , 2012/4314 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, tahsis talebinin reddine dair Kurum işleminin iptalini ve tahsis talep tarihi itibarıyla yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu olayda; 14.04.1989 tarihli tescille 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı başlayan davacının; 14.04.1986 - 15.04.1989, 23.08.1995 - 23.11.1995, 01.06.1996 - 31.12.1997, 10.02.1998 - 31.03.1999 ve 01.10.2001 - 01.09.2002 tarihleri arası dönemde ...’lı çalışmaların; 10.10.1979 - 21.12.1982, 14.04.1989 - 15.03.1990, 24.12.1990 - 15.12.1993 ve 27.10.1993 - 31.12.1993 tarihleri arası dönemde nakliye ve kömürcü işinden vergi kaydının ; 02.12.1980-03.07.2008 tarihleri arası dönemde şöför ve nakliyeci işinden... kaydının, 18.02.2002-03.07.2008 tarihleri arası dönemde Sicil Memurluğu kaydının bulunduğu; 15.10.2008 günlü tahsis başvurusunun prim gün sayısının yetersizliğinden dolayı red edildiği; son halde Kurumca davacının 20.04.1982-21.12.1982, 22.03.1985 - 13.04.1986, 16.04.1989 - 22.08.1995, 24.11.1995 - 31.05.1996, 01.01.1998 - 09.02.1998, 01.06.1999 - 30.09.2001 tarihleri arası zorunlu ve 08.08.2008 tarihinden itibaren isteğe bağlı ...sigortalısı olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır.
İş bu dava ile davacı, 20.04.1982 tarihinden 03.07.2008 tarihine kadarki dönemde nakliyecilik faaliyeti nedeniyle kesintisiz bağımsız çalışmasının devam ettiğini beyanla; tahsis talebinin reddine dair Kurum işleminin iptalini ve tahsis talep tarihi itibarıyla yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davalı Kurum işlemleri yerinde bulunarak davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Davada uyuşmazlık 21.12.1982 - 22.03.1985 ve 30.09.2001 - 03.07.2008 tarihleri arası dönemlere ilişkindir.
01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24 üncü ve 25 inci maddelerinde, kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler, meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren zorunlu sigortalı sayılmış iken, anılan maddelerde 2229 sayılı Kanun ile yapılan ve 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile, meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, kendi adına ve hesabına çalışma olgusu sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir. Daha sonra, Kanunun 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanunla değişik 24 üncü maddenin (1) numaralı bendinin (a) ve (h) fıkralarında; diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; esnaf ve sanatkârlar, tüccar, sanayici ve borsa ajan ve acenteleri, mimar ve mühendisler, sigorta prodüktörleri ve eksperleri, eczacılar, tabipler, veterinerler, gümrük komisyoncuları gibi ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar ile kendi adına ve hesabına bağımsız olarak çalışmakla beraber gelir vergisinden muaf olanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı bulunanların sigortalı sayılacağı belirtilmiş; anılan madde 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla bir kez daha değiştirilerek kendi adına ve hesabına bağımsız olarak çalışmakla beraber gelir vergisinden muaf olanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı bulunanlar kapsamdan çıkarılıp, yerine, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı bulunanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar sigortalı olarak kabul edilmiştir.
Yukarıdaki bilgiler ışığı altında;
a)Davacının uyuşmazlığa konu olan 21.12.1982 - 22.03.1985 tarihleri arası dönemde bağımsız çalışmasına ilişkin vergi kaydı bulunmamakta ise de, aynı dönemde vergiden muaf olup olmadığı usulünce araştırılmalı, vergiden muaf olması durumunda anılan dönem içerisinde devam etmekte olan oda kaydına değer verilmek suretiyle bu dönemdeki sigortalılığın varlığı kabul edilmelidir.
b)Uyuşmazlığa konu olan 30.09.2001 - 03.07.2008 tarihleri arası dönem yönünden ise; 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi hükmüne göre, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüsü olmak, gelir vergisinden muaf olanlar yönünden de ... ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna yöntemince kayıtlı bulunmak, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın karinelerini oluşturmakta ise de, zorunlu sigortalılık için ön koşul, başka sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalmak kaydıyla herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesidir. Dolayısıyla anılan dönemde, oda ve sicil (kısmen) kaydı bulunmakla birlikte, bağımsız çalışmanın varlığı usulünce araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç :Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.