Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1933
Karar No: 2013/12384

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/1933 Esas 2013/12384 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/1933 E.  ,  2013/12384 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı şirkette 25.08.2005-22.12.2011 tarihleri arasında ilaç mümessili olarak belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştığını, şirkette 2000"den fazla çalışan olduğunu, 22.12.2011 tarihli yazıyla iş şartlarında esaslı değişiklik ile 23.12.2011 tarihinden itibaren Denizli"de satış tanıtım sorumlusu olarak görevlendirmeyi kabul etmeyince "o zaman iş sözleşmen sona erdi" denilerek, yazılı bildirim olmadan sözleşmenin feshedildiğini, istifaya zorlamak için nakledilmek istendiğini, eşinin de İzmir"de çalıştığını, feshin son çare olması ilkesine uyulmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile dört aylık boşta geçen süre ücretinin ve sekiz aylık ücreti tutarında iş güvencesi tazminatının belirlenmesini talep etmiştir.
    Davalı, 2011 yılında devletin uyguladığı ilaç alım ve ücret politikaları sebebiyle sektördeki diğer şirketler gibi kendisinin de zor durumda kaldığını, son üç ay içinde muhtelif defalar ilaç fiyatlarında indirime gidilip farkların üretici ilaç firmalarına yükletilmesinin firmaları çok ciddî krize soktuğunu, özellikle yabancı şirketlere yönelik kararlar ve uygulamalar sonucu satış rakamlarında ve karlılıkta çok büyük kayıplar yaşandığını, firmanın bazı ilaçlarının satışının ve işlem yapılmasının Türk Eczacılar Birliği tarafından fiilen engellendiğinin, ilaç takip sistemine girilmesine engel olunduğunun mahkemece tespit edildiğini, ilaç firmalarında topluca işçi çıkartırken, şirketin toplu işçi çıkarmadığını tüm imkanlarını kullanıp kârından fedakarlık ederek sürece direnmeye çalıştığını, bir kısım önlemler kapsamında organizasyon iş planı ve çalışma programlarında değişikliğe gidildiğini, davacının çalıştığı satış-pazarlama takımında da düzenleme yapıldığını, sayının azaltıldığını, görev tanımı ve alanının yeniden düzenlendiğini, bu düzenlemelerde davacının zorunlu olarak işten çıkarıldığını, iş sözleşmesinin organizasyon yapısının değiştirilmesi ve şirketin küçülmeye gitmesi sebebiyle işletmesel ve idari düzenlemelerin gereği olarak, "görevlendirildiği işi kabul etmemesi sebebiyle 22.12.2011 tarihinde haklı feshedildiğini, buna rağmen davacıya tüm haklarının ödendiğini, İzmir"deki ekip küçültülünce Denizli"de görevlendirildiğini, toplu çıkarım yapmamak için davacının başka yerde değerlendirilmek islendiğini, teklifi davacının kabul etmediğini, organizasyon değişikliği ve idarî karar gereği yapılan iş değişikliğini kabul etmediğinden feshin geçerli ve hukuka uygun olduğunu, Denizli"de görevli Necip Şahin"in emeklilik süresi dolmak üzere olduğundan onun yerine bir elemana ihtiyaç duyulduğunu, iş sözleşmesinde işyerinin tüm Türkiye olarak belirlendiğini ve işin, işyerinin yönetim ve organizasyon gereği değiştirilebileceğinin düzenlendiğini, dolayısıyla iş şartlarında değişiklik bulunmadığını, istifaya zorlanmadığını, küçülme kapsamında çıkarılacak olsa idi yeni bir iş önerilmeyeceğini, iş sözleşmesi 25. madde gereğince haklı feshedildiğinden savunma alınmasına ve yazılı bildirime gerek bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, hammadde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Somut olayda, 2011 yılında devletin uyguladığı ilaç alım ve ücret politikaları sebebiyle sektördeki diğer şirketler gibi davalının da zor durumda kaldığı, son üç ay içinde muhtelif defalar ilaç fiyatlarında indirime gidilip farkların üretici ilaç firmalarına yükletilmesinin firmaları çok ciddî krize soktuğu, özellikle yabancı şirketlere yönelik kararlar ve uygulamalar sonucu satış rakamlarında ve karlılıkta çok büyük kayıplar yaşandığını, firmanın bazı ilaçlarının satışının ve işlem yapılmasının Türk Eczacılar Birliği tarafından fiilen engellendiği, ilaç takip sistemine girilmesine engel olunduğunun mahkemece tespit edildiği, ilaç firmalarında topluca işçi çıkartırken, şirketin toplu işçi çıkarmadığını tüm imkanlarını kullanıp karından fedakarlık ederek sürece direnmeye çalıştığı, bir kısım önlemler kapsamında organizasyon iş planı ve çalışma programlarında değişikliğe gidildiği, davacının çalıştığı satış-pazarlama takımında da düzenleme yapıldığı, sayının azaltıldığı, görev tanımı ve alanının yeniden düzenlendiği, bu düzenlemelerde davacının zorunlu olarak işten çıkarıldığı ileri sürülmektedir.
    Feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığının belirlenmesi açısından konusunda uzman ve davalı şirketin çalışma alanına hakim üçlü bilirkişi marifetiyle gerekirse işyerinde keşif yapılarak, şirket mali ve ticari kayıtları, personel giriş ve çıkış kayıtları, sermayesi ve öz varlıkları, borçları-alacakları, satış ve üretim değerleri, kısaca mali bilançosu ve defterleri incelenmeli, iş görme ediminde ifayı engelleyen, bir başka anlatımla istihdamı engelleyen ekonomik sebepler araştırılmalı, davacının çalıştığı satış-pazarlama takımında düzenleme yapılıp yapılmadığı, sayının azaltılıp azaltılmadığı, görev tanımı ve alanının yeniden düzenlenip düzenlenmediği, eğer düzenleme yapılmış ise bu düzenlemelerde davacının zorunlu olarak işten çıkarılmasının gerekip gerekmediği, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı somut olarak açıklığa kavuşturulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi