Esas No: 2018/2916
Karar No: 2022/686
Karar Tarihi: 24.02.2022
Danıştay 3. Daire 2018/2916 Esas 2022/686 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/2916 E. , 2022/686 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2916
Karar No : 2022/686
TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI) …
2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Vekili: Av. …
İSTEMİN KONUSU: …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2011 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak, yevmiye defterine kayıtlı giderlerine ait bir kısım faturanın incelemeye ibraz edilmediği ve alımlarının bir kısmının sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca; kayıtlarında kasa hesabı kullanılarak muhasebeleştirilen ödeme ve tahsilatların banka ve benzeri finans kuruluşlarınca düzenlenen belgelerle tevsik edilmemesi nedenine dayanılarak ise aynı Kanun'un mükerrer 355. Maddesinin dördüncü fıkrası gereğince kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda 213 sayılı Kanun'un 353. maddesi 1. bendi uyarınca ceza kesilmesini gerekli kılan koşulların oluşmadığı, başka bir anlatımla usulsüzlük eylemi bütün unsurlarıyla ortaya konulmadığından değinilen hüküm uyarınca kesilen özel usulsülük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı, yevmiye defterine kasadan nakit olarak yapıldığı şeklinde kaydedilen ödeme ve tahsilat işlemlerinin banka ya da benzeri finans kuruluşları aracılığıyla gerçekleştirildiğine ilişkin herhangi bir belgenin inceleme raporu tamamlanıncaya kadar ibraz edilmediği ve dava dilekçesinde uyuşmazlığa konu dönemde çek yasaklısı olunduğu ve banka hesapları üzerine haciz uygulanması nedeniyle ödemelerin ve tahsilatların elden yapıldığı beyanına yer verildiği görüldüğünden, tahsilat ve ödemelerin banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğunun yerine getirilmemesine dayanan özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 213 sayılı Kanun'un 353. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası kaldırılmış, Kanun'un mükerrer 355. maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının, 213 sayılı Kanun'un 353. maddesi 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası ile Kanun'un 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının 14.133,25 TL.lik kısmı yönünden reddine dair hüküm fıkralarına yöneltilen istinaf başvuruları, kararın değinilen hüküm fıkralarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Davacının istinaf dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu banka dekontları ile banka hesap özeti dökümlerinden, ilgili dönemde banka ve benzeri finans kuruluşları aracılığıyla yapılmaması eleştirilen ödeme ve tahsilatın 188.610,00-TL'lik kısmının banka aracılığıyla yapıldığı anlaşıldığından, 213 sayılı Kanun'un 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının, banka aracılığıyla yapıldığı tevsik edilen bu tutara isabet eden 9.430,00-TL'lik kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı istinaf istemi kısmen kabul edilerek, Vergi Mahkemesi kararının değinilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra, 355. madde uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının 9.430,00 TL'lik kısmı kaldırılmıştır.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :Davacı tarafından, muhasebecisi ile yaşadığı sorunlar nedeniyle vergi inceleme elemanına ve ilk derece mahkemesine sunulamayan ödeme belgelerinin bir kısmının istinaf aşamasında dosyaya sunulduğu, bir kısım tahsilat makbuzunun da temyiz dilekçesi ekinde sunulmakta olduğu, bu belgeler dikkate alınarak dava konusu özel usulsüzlük cezasının tamamının kaldırılmasının gerektiği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı İdare tarafından, davacının faturalarını kayıtlarına aldığı mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarıyla faturaların sahteliğinin açıkça ortaya konulduğu, alımları sahte faturayla belgelendiren davacı adına 213 sayılı Kanun'un 353. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.