Yalan tanıklık - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/10503 Esas 2014/2516 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/10503
Karar No: 2014/2516
Karar Tarihi: 06.03.2014

Yalan tanıklık - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/10503 Esas 2014/2516 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, yalan tanıklık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak dosyada yalan tanıklığını kanıtladığını belirten bir dilekçe bulunmuştur ve delil yetersizliği sebebiyle sanık beraat etmelidir. Sanık, polis memuru tarafından yazılan dilekçenin yanlış olduğunu belirtmiş ve zorunlu olarak imzalamıştır. Ayrıca TCK'nın 272. maddesinin sekizinci fıkrasına göre, disiplin cezalarının infaz edilmesi halinde yaptırım uygulanamaz. Bu sebeplerden dolayı karar bozulmuştur.
Detaylı kanun maddeleri:
-TCK'nın 272. maddesi: yalan tanıklık
-TCK'nın 272. maddesinin sekizinci fıkrası: disiplin cezalarının infazı ve uygulanabilirliği

9. Ceza Dairesi 2013/10503 E. , 2014/2516 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 9 - 2012/96990
Mahkemesi : Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 06.03.2012
Numarası : 2011/588 - 2012/127
Suç : Yalan tanıklık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 29.12.2009 yerine 14.10.2010 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
Sanığın 29.12.2009 tarihinde E.. C.."ı doğrular ve T.. V.. aleyhine olacak şekilde açıklamalarda bulunup daha sonra T.. V.."un kendisi hakkında verilen aylıktan kesme cezasının iptali için açtığı davanın yargılamasının devam ettiği A.. M..ne verilen 14.10.2010 tarihli dilekçesinde E.. C.."ın patronu olması nedeni ile T.. V.. aleyhine tanıklık yapmak zorunda kaldığını ve soruşturmada verdiği ifadelerin doğru olmadığını belirtmişse de yalan tanıklık suçu nedeni ile yapılan soruşturma ve kovuşturma evrelerinde istikrarlı biçimde polis memuru T.. V..un kendisine geldiğini, memuriyetinin biteceğini, yaptığı tanıklığın yanlış olduğuna ilişkin dilekçe yazması ve idare mahkemesine vermesi gerektiğini belirtmesi sebebiyle polis memurunun yazdığı dilekçeyi yardım için imzalamak zorunda kaldığını, olayın 29.12.2009 tarihli ifadesinde anlattığı biçimde olduğunu savunması ve T.. V.."un da dilekçeyi kendisinin yazdığını açıklaması karşısında sanığın 29.12.2009 tarihli beyanının yalan olduğu konusunda her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de;
Disiplin soruşturması sonucu T.. V.. hakkında aylıktan kesmeye ilişkin verilen idari yaptırımının uygulanıp uygulanmadığının (infaz edilip edilmediğinin) araştırılması ve verilen cezanın infaz edilmediğinin belirlenmesi halinde TCK"nın 272. maddesinin sekizinci fıkrasının sanık hakkında uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.