16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5247 Karar No: 2019/672 Karar Tarihi: 07.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5247 Esas 2019/672 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/5247 E. ve 2019/672 K. sayılı kararda, suç olarak silahlı terör örgütüne üye olma işlemiyle ilgili mahkumiyet kararının istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Temyiz talebinin reddi nedenlerinin bulunmadığı ve yerel mahkemenin bylock delilinin hukuka uygunluğuna ilişkin ayrıntılarının Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onaylandığı ifade edilmiştir. Ayrıca, bylock delilinin istihbari nitelikte görülerek istihbari delillerin hükme esas alındığının kabul edildiği ve bylock delilinin incelenmesi için CMK 134. maddeye göre karar alınmasının gerekli olmadığına ilişkin değerlendirmenin yasa ve yerleşik uygulamalara aykırı olduğu belirtilerek temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin yerinde görülmediği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri olarak, TCK'ın 314/2, 3713 TMK 5/1, TCK'ın 62, 53, 58/9, 63 hükmü ve 3713 sayılı yasanın 7/1 maddesi belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/5247 E. , 2019/672 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 TMK 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 hükmü uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yerel mahkemenin, bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak esas itibariyle ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında açıklanan gerekçeleri de benimsemiş olması karşısında gerekçede ayrıca Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek; bylock delilinin istihbari nitelikte görülerek istihbari delillerin hükme esas alındığının kabulü; bylock delilinin incelenmesi için CMK 134. maddeye göre karar alınmasının gerekli olmadığına ilişkin değerlendirme hukuki dayanaktan yoksun olup yasa ve yerleşik uygulamalara aykırı ise de sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, ./.. aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan esastan reddine, ancak; Dairemizin 24.04.2017 tarih 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı ilk derece kararında ve 14.07.2017 tarih 2017/1143 - 4758 sayılı ilamında açıklandığı üzere, silahlı terör örgütü olduğuna karar verilen FETÖ/PDY yapılanmasına üyelikten hüküm verilirken, hüküm fıkrasının 1. maddesinde atıf maddesi olarak silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesinin gösterilmesi bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün birinci fıkrasından "3713 sayılı yasanın 7/1 maddesi delaletiyle" kısmı çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.