Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/6803 Esas 2016/1400 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av.... ile davalılar vekili Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin avalist, dava dışı ..."ün keşideci, davalılardan ..."un lehtar olduğu ve lehtar cirosuyla senedi devralan davalı ... tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmış ise de bu senedin baskı ve tehdit ile dava dışı keşideci ve müvekkiline imzalattırıldığını, bu konuda davalılar hakkında kamu davasının açıldığı, diğer davalı ... tarafından da muvazaalı olarak icra takibine konu alacağın temlik alındığını, oysa senet nedeniyle müvekkilinin davalılara bir borcu olmayıp davalıların kötü niyetli şekilde birlikte hareket ettiklerini belirterek, senetten dolayı müvekkilinin davalılara borçlu bulunmadığının tespitine, senedin hükümsüzlüğüne ve % 20 oranında tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını, takibe konu senedin borçlarına karşılık davacı ve dava dışı keşideci tarafından verildiğini, müvekkillerinin alacaklarını tahsil edemedikleri için senedi takibe konu yaptıklarını, müvekkilleri arasında muvazaalı şekilde bir anlaşmada bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, takibe ve davaya konu senette düzenleme sebebi yazılı olmayıp davalılardan ... ve ..."un hem nakden hemde malen alacaklı olduklarını beyan ederek, senedi talil ettiklerinin anlaşıldığı, senet nedeniyle alacaklı olduklarını ispatla yükümlü oldukları halde alacağın varlığını kanıtlayamadıkları gibi somut olayda üç davalının da kötüniyetli şekilde birlikte hareket ettiklerinin saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, senet nedeniyle davacının davalılara borçlu bulunmadığının tespitine, % 20 oranında 24.600,00 TL kötü niyet tazminatının davalılardan ... ve ..."dan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Davaya konu senette ihdas nedeni yazılı olmadığından ve dava avalist tarafından açılmış bulunduğundan dolayı yerel mahkemenin talile dair gerekçeleri isabetsizdir.
2-Davacının avalist olarak imzası bulunan senedin kendisine zorla, cebir ve tehdit altında imzalatıldığı yönündeki şikayeti üzerine davalılardan ... hakkında nitelikli yağma suçundan ceza davası açıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Ceza davası sonucunda verilecek kararın 6098 sayılı TBK"nın 74. maddesi hükmü uyarınca bu davayı etkileme ihtimaline binaen ceza davasının sonuçlanmasının ve kesinleşmesinin beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA , vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.350.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 03/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.